dore okulları
Malatya
04 Aralık, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

Fiilden Faile

08 Kasım 2024, Cuma 09:55
Fiilden Faile

Eùzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm bismillâhi’r-rahmâni’r-rahîm,

Kâinatı murâd-ı ilâhiyesiyle halkeden, sadırlarda gizli olanı ve gözlerdeki hain çakışı ilm-i ezelisiyle bilen lâkin kulunu hep afv ü setreyleyen, Cenâb-ı Erhamu’r-rahimîn ve Rabbü’l-âlemîne sonsuz hamd ü senâlar olsun.

   Âşıkların ve sâdıkların madeni, ilm-i hakîkatin rehberi, sırat-ı müstakîmin sirâc-ı münîri Sultanü’l-enbiyâ güzeller güzeli Efendimiz’e sonsuz salât ve selâm olsun.

   Mübarek evlâdına, ezvâcına, ashâbına ve etba’ına melâike-i kirâmın getirdiği salât ü selâmlarla ikramda bulunulsun.

   “Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki yanlarına uğrarlar da onlardan yüz çevirerek geçerler.” (Yusuf Sûresi, 12:105)

   İnsan, birdenbire gözlerini açtığı şu kâinata her baktığında hayretten hayrete düşer; nereye bakacak olsa bir mucize ile karşı karşıya kalır.

   Çehresini göğe çevirir, ışıl ılşıl parlayan bir güneş, pırıl pırıl bir ay görür.

Anlar ki, bu dünyayı bir ısıtan ve aydınlatan var. 

   Pamuk yığınları gibi bulutların gökteki akışını görür. O bulutlardan damla damla suyun yeryüzüne indirilişine şahit olur.

Anlar ki, ötelerden tatlı bir sevkiyat var.

   Sonra bakışlarını yere çevirir, her bir tarafa serilmiş rengarenk nazenin yaygıların düzenli ve sürekli olarak değiştiğini görür. Hem de her değişmede ayrı bir sergi ayrı bir görkem... 

Anlar ki, bu renk renk, desen desen süslerle döşenmiş ve muhatabına hazırlanmış bu sergide kastî bir gösterme ve maksat var.

   Sonra tekrar bakar, gökte ve yerde binlerce tür canlı görür. Dikkat eder, onların hepsinin de durmadan dinlenmeksizin bir vazifede olduklarına tanık olur. 

Anlar ki, tümünün bu dünyadaki, o mükemmel akış içerisindeki düzende bir görevi var.

   O canlıların dünyaya gözlerini açışlarına bakar ve görür ki hepsi de itinayla muhafaza ile terbiye edilmekte, şefkatle korunup kollanmakta, merhametle beslenip büyütülmektedir.

   O canlılara hiç dinlenmeksizin besin yetiştiren bitki ve ağaçlara yoğunlaşır. Anlar ki, binlerce tür canlıyı durmaksızın gece gündüz beslemek, kendinden dahi haberi olmayan, bilinçsiz, aciz, cansız varlıkların işi olamaz.

   Sonra aynı dikkatle havaya bakar, o bilinçsiz havanın canlılığı sürdürmedeki hareketine…

   Suya bakar, sayısız canlı bedenindeki gördüğü işlere ve süreklilik arzeden vazifesine…

   Toprağa bakar, bir de kendinden dahi habersiz bu zeminin bağrından çıkanlara…

   Baktığı, şahit olduğu şeylerle fiilleri arasında bir bağlantı kuramayan insan, yine anlar ki, onlar sonsuz cansız, bilinçsiz; lâkin onlardan çıkanlar canlı, bilinçli ve sanatlı.

   Dağları, denizleri, çölleri, gölleri, dereleri, ormanları kısacası kâinatı tahayyül eden insan, geceyi, gündüzü ve mevsimleri de misal-i âleminde hayretle gezer dolaşır. Seyrine doyum olmayan nice güzellikler, aklın alamayacağı nice incelikler, hayrette bırakan nice sanatlı eserlerle karşılaşır… 

   Ve dahası. Dahası insanın yaratılış maksadına doğru uzanan bir tefekkür yolculuğu.

   Mesela insan, canlıların gözlerini mercek altında incelemeye alsa, kaçınılmaz şu sonuçlarla karşı karşıya kalır: hangi canlı olursa olsun, onun gözü kendi hayat koşullarına en uygun biçimde en münasip şekilde tenasüple düzenlenmiştir.

   Bu düzenlemede en ufak bir kusur, intizamsızlık bulmak imkansızdır. Kaldı ki bir üst halini dahi tasavvur etmek mümkün değildir. Hangi eseri incelese, ulaşacağı sonuç derin bir hayranlıktan başka bir şey olmayacaktır. Dolayısı ile eserin mükemmelliği fiilin de mükemmelliğini gösterecektir. Gözlerin çifter ve simetrik olması, en uygun yere konulması; kusursuz bir fiiliyat ve mükemmeliyeti ispatlayacaktır.

   Dünya üzerinde sergilenen nice eserin ortak bir yanı da “koruma” fiiliyatı altında olmalarıdır. Dünyamızın kendisi dahi bu fiille, kendisi için münasip görülmüş bir yer kabuğu tabaka ile kaplanmıştır. Nice tehlikelere karşı atmosfer tabakalarıyla bizzat korunmuştur.

   Meyvelerin, sebzelerin zar ve kabuklarında da aynı şekilde kendini gösteren ‘koruma’, ‘saklama’, ‘muhafaza etme’ fiilleri maksadına dönüktür. Nitekim hayvanların postları, kamuflajları da tehlikeler ve zararlar karşısında canlılığın korunması amacına yöneliktir. Bu, canlı vücudunda aktifleşerek savunma halini alması da yine koruma, savunma fiiline delildir. 

   ‘Koruma’ fiili de öyle rastgele, alelâde bir muhafaza etme hâli değil bilakis son derece itinayla, özenle, detayları akıllara durgunluk verecek tarzda ve incelikle planlanmış ve uygulanmış bir detaydır.

   Bütün tohumlarda, çekirdeklerde de bu hakîkât apaçık bir şekilde görülür.

   İnsan vücuduna bakıldığında, her ân, her saniye hatta her salise milyarlarca hücre koruma eylemiyle, durup dinlenmeksizin muazzam bir işleyişle taranmakta, zararlılarla faydalılar birbirinden ayırt edilmekte, yenilenmekte, sürdürülebilirlik sağlanmaktadır.

   Sonu gelmeyen nice misal ile milyarlarca tür canlının nesilleri, milyarlarca yıldır hiç duraksamaksızın nöbeti birbirine devredip durmaktadır.

   Peki bu fiiller canlı, kastî ve irâdeli midir, değil midir? Elbette ki bu fiillerin her biri, her defasında görerek, bilerek, kasıtlı olarak bir amaca yöneliktir.

   İrâdenin varlığı mutlak bir şekilde kesindir.

   Nasıl bir irâdeyi gerektirir? Sınırsız, sonsuz ve kusursuz.

   Çünkü eserin arkasında fiil, fiilin arkasında da fail vardır. Şahit olunan misaller ne kadar artırılırsa artırılsın, tek bir fiilin yaratılışında kendisini gösteren ve muhatabını faile götüren özelliklerden hiçbirisinin tabiattan ya da tesadüften beklenebilecek fiiller olmadığı ve asla da olamayacağı güneş gibi açıktır.

   Peki kimdir bu fail? Görünmeyen ve her şeyi gören sonsuz bir irâde mi yoksa hiçbir şeyi göremeyen hatta kendi varlığı da bulunmayan irâdesiz kavramlar mıdır?

   Bunu da anlamak için insan, geçmişe döner, gelecekte dolaşır. Asırlar boyunca kâinatı süsleyen yıldızları, dağları, denizleri, ovaları, ormanları, çiçekleri tek tek ziyaret eder. Hepsiyle hususi bir ilgi kurar, tümüyle bir muhabbet peyda eder, lâkin hiçbiri ele geçmez, geçse de o sevgi yine teskin olmaz. Anlar ki insan, mekânlar gibi zaman da o ummanı kuşatmakta aciz ve sınırlıdır.

   Öyleyse o hadsiz, hudutsuz, sınır tanımayan duyguların, zaman ve mekân ötesinde bir amacı olmalıdır. Hiçbir varlığın etkisi altına girmeyen ve girmeye razı olmayan o ulvî duygu ancak her türlü sınırdan münezzeh olan bir Zât’a yöneltildiğinde sükûn bulur ve teskin olur.

   İşte kapkara toprağın bağrından çıkan yemyeşil tomurcuğun, o yemyeşil tomurcuktan çıkan kıpkırmızı gülün tahrik ettiği muhabbet ve irâde O faile aittir.

   Rengarenk çiçeklerin başındaki vazifeli arıların terennüm ettiği muhabbet O’na aittir. Aciz, muhtaç yavrulardaki çaresizliğin, annelerdeki şefkat ve merhametin uyandırdığı muhabbet O’na aittir.

   Göklerde ve yerde, yıldızlarda ve güneşte, bulutlarda ve kuşlarda, denizlerde ve dağlarda, hayvanlarda ve çiçeklerde, tüm geçmiş ve geleceğiyle bütün kâinatta sevilecek, hayret ile gıpta edilecek, takdir ile şükredilecek her ne var ise tümünün muhabbeti O’na aittir.

   Demek ki her şeyde O’nu tanıtan bir delil olduğu gibi, her şeyde O’nu sevdiren bir güzellik, incelik de var… Bu güzellik rahmetiyle şefkât suretine, adâlet kisvesine bürünür, celâl ve kibriyâsıyla tezahür eder, rahîmiyetiyle kuşatır.

   Bazen gök gürültüleriyle, bazen kuş cıvıltılarıyla, bazen rüzgârın terennümüyle, yağmurun şıpırtılarıyla dile gelir. Şahit olunan her ne varsa kimi gözle görülür, kimi kulakla işitilir, kimi dille tadılır, kimi akılla idrâk edilir ama hepsi de kalp ve ruhla irâde edilir ve sevilir. Çünkü tümü, O failin birbirinden güzel binbir esmâsının tecellilerine ayna, onlardan birer parıltıdır.

   Bu hakikâtle bir kez dahi gözgöze geldikten sonra isterse bütün aynalar kırılsın; zerre elem vermez. Çünkü anlar ki insan, Bakî olan ancak ve yalnız O’dur. Muhabbetin özü O’dur, bütün muhabbetler O’na aittir. Kalp ve ruh da zaten o fânî sevgilere ve sevgililere râzı değildir.

   Ancak o zaman anlar ki insan, O hayat verici, ölüden diriyi ve diriden ölüyü çıkaran, sonsuz âdil, dilediğine dilediğini bahşeden ve kimseye hesap vermeyen bir faildir ve her canlıyı dirilten de O’ndan başkası değildir…

   O zaman anlar ki, cansız dünyaları (adına çekim gücü denen sırrı) ancak kendisinde varolan kuvvetle, canlı türlerini de dişi ve erkek veya ebeveyn ve yavru olarak birbirine bağlayan O fail, yarattıklarına sonsuz merhamet eden ve çok seven ve bütün yarattığı zerrelerin toplamından daha fazla bir sevgiyle sevilmeye, bilinmeye, takdir ve şükredilmeye layık olan bir Sevgili, bir Rahman, Bir Rahîm, bir Latif, bir Vedûddur…

   Ve insan anlar ki, bir kuşun faili aynı zamanda bütün kuşların da failidir. Tümünü O yaratır, tümünü yaratılış maksatlarına O sevk eder.

   O aynı zamanda bütün canlıların da failidir. Bütün insanların da faili. O canlı ve cansız her ne var ise bütün varlıkların da failidir. O yerin ve göklerin, dünyanın ve ahiretin, varlığın ve yokluğun, görünen ve görünmeyenin de failidir… 

   O; âlemlerin biricik Rabbi’dir! 

   “Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Allah, her şeyi kuşatıcıdır.” (Nisâ Sûresi, 4:126)

   Hamd ü senâyı kullarına bildirip, bunu dahi kendi muhabbetine vesile kılan Cenâb-ı Hakk’a, insanı ahsen-i takvim üzere yaratan, kendisine muhatap kılan, esmâ-i ilâhiyesini talim eden ve eşyanın dahi ismini, cismini hem letâifini ilmullahından ve hikmetullahından ihsan eden, kendi Mü’min isminden vererek yeryüzüne halîfe kılınma şerefine mahzar kılan Kerîm ve Raûf’a, kalpleri imân nuruyla ziynetlendiren Rabbü’l-âlemin’e sonsuz hamd olsun.

   Cenâb-ı Hakk, âmelimizi ihlâs ile ziynetlendirsin.

Kendi kurbiyyetine vesile ile razı olduğu amelleri razı olduğu şekilde ifâya cümlemizi muvaffak eylesin.

   Âmin, yâ Muîn.

   Vesselâm…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

casibom-sirinevlerpartner.com-goldenautumncare.com-smartcoachingclasses.com-archanavijaya.com-manikaranestates.com-neetasherbaluk.com-istanbul escorts-discounttobaccocorner.com-Nerobet-muirdata.com-Tokyobet-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-ovosurchile.com-superiorviewfees.com-flutterlashextensions.com-hallamorehomes.com-atak�y escort-yemekmasasi.net-istanbul escort-escort bayan-hiltonbet-elexbet-tulipbet-