dore okulları
Malatya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63943.7$

Fransa’nın ’’Baguet’’ i mi Malatya’nın tandırı mı?

19 Şubat 2022, Cumartesi 17:49
Fransa'nın "Baguet" i mi Malatya'nın tandırı mı?

Geçen gün sabah kahvaltısında bir yandan çayımı yudumlarken bir yandan da her zamanki gibi Euronews’te haberleri izliyordum. Fransa'nın meşhur mahalli ekmeği 'bageti' UNESCO’nun ‘Dünya Kültür Mirası’ listesine aday olmuş… Tevafuk bu ya, benim de o anda ağzımda Malatya’nın mahalli kültürü tandır ekmeği vardı. 
Bazı yemeklere ve ekmeklere ben “yemek” ve gıda gözüyle bakmıyorum. Analı kızlı, kiraz yaprağı sarması, lahana sarması, ekşili köfte gibi yemekler, tandır ekmeği, bilik, Akçadağ ekmeği, yufka gibi ekmekler benim gözümde yenilecek gıda ürünleri değil seyredilecek “mahalli kültür”… Bu yüzden paylaşım yaparken bana kimse “görgüsüz” demesin diye “mahalli kültür” sözünü kullanıyorum. Nede olsa Çırmıktılıyız, uyanığız… 
Euronews’teki haber üzerine birden kafamda şimşek çaktı. Fransa, hiçbir özelliği olmayan Baguet gibi ekmeğini dünya kültür mirası olarak kabul ettirmeye çalışırken biz neden dünyanın ve bütün zamanların en lezzetli ekmeği olan “Gündüzbey Tandır Ekmeği” için harekete geçmeyelim?
Bu sayede hem Gündüzbey hem de ekmeğimiz dünya çapında şöhret kazanır, diye düşündüm. 
Fransa’nın Baguet’i ile Gündüzbey’in tandır ekmeğini mukayese ettiğimizde bizim ekmek Fransa’nın ekmeğine on çeker. Dünyanın en şöhretli yemek uzmanları gelsin, tarafsız gözlemciler eşliğinde, TV ekranlarında canlı yayınlarda yarıştıralım, eğer bizim ekmek galip gelmezse fotoğraf çekmeyi ve yazı yazmayı bırakacağım. Söz… 
Dünyada, Türkiye’de ve Malatya’da binlerce çeşit ekmek var. Görüntü, lezzet, vitamin, dayanıklılık gibi bir çok kriterde “Gündüzbey Tandır Ekmeği” hepsini geride bırakır. 
Fotoğrafta gördüğünüz tandır ekmeği benim çocukluğumun ekmeği… Ben bu ekmeği yiyerek büyüdüm. “Tandır ekmeği” Gündüzbey’in dışında Banazı, Çırmıktı, Kilayik, Barguzu, Tecde ve hatta Orduzu ve Eskimalatya’da da pişiriliyor. Fakat bu ekmeğin menşeinin, ilk çıkış yerinin Gündüzbey olduğuna inanıyorum. Tandır ekmeğinin ana vatanı bizim köydür. 
Dışarıda top oynayıp acıktığımda ya da okuldan koşa koşa eve geldiğimde, tavana asılmış üst üste dizilmiş bembeyaz tandır ekmeğini sade ya da peynirle yemek için can atardım. 
Eskiden her şey doğaldı. Ekmeğimiz de doğaldı. Bizim köyde “tandıra kalkmak” diye bir tabir vardı. O zamanlar fırın kültürü fazla olmadığı için her aile kışlık ekmeğini tandıra kalkarak hazırlardı. 
“Ekmekçi Keziban abla” vardı. Bizim köyün bütün ekmeğini Keziban abla yapardı. Gerçi annemin adı da Keziban’dı, annem de ekmek pişirirdi ama öteki Keziban tam bir ustaydı, parasıyla yapardı. Tandırda ekmek pişirmek herkesin harcı olamazdı. Odun ateşinin nar gibi kızardığı, cehennemi bir sıcaklığın kapladığı tandırın içine elinizi sokup ekmeği yapıştırmak büyük bir maharet ve dayanıklılık gerektiriyordu. 
Sabah gün aydınlanmadan erkenden kalkılır, mahalledeki komşularımız da yardıma gelirdi. Tandır ateşi yanar, kadınlar bir bir açar, Keziban abla da tandırın içine ekmeği yapıştırır, piştikçe çıkarır kenara dizerdi. Akşama kadar yüzlerce tandır ekmeği pişerdi. Sonra onu eve taşır, mutfak tavanına asardık. Dört taraftan iplerle ya da tellerle bağlanmış, salıncak gibi bir tahta üzerine dizerdik… Havada asılı kalırdı. Neden? Çünkü yerde bozulmasın, en önemlisi fareler yemesin diye… Eskiden akıllıydık. Akıllı olmak zorundaydık. 
Şimdi işin en önemli kısmına geldik: Yemek… 
Bembayaz ve yüzde yüz organik olan tandır ekmeğini sade yemek bile büyük bir keyifti. O zamanlar fazla bir seçeneğimiz yoktu, yanına katık olarak sadece peynir ya da zeytin… Nerdeeeee şimdiki bolluk! 
Tandır ekmeğini iki türlü tüketebilirsiniz. Birincisi ıslatarak, ki en çok bu şekilde yenilirdi. Ya da ekmeği kuru haliyle yiyebilirsiniz… Tandır ekmeği günümüzde de halen en uzun süreli bayatlamadan tazeliğini koruyan ekmek çeşididir. Unundan mı, yapılış şeklinden mi, pişirmesinden mi nedir, mübarek hiç bayatlamıyor. Altı ay süreyle fırından hiç ekmek almadan ekmek ihtiyacımız karşılanırdı. 
Islat, yumuşak şekliyle ye! Aman Allahım nasıl bir lezzet!
Fakat gel gelelim ki, nerde o anamın pişirdiği beyaz renkli tandır ekmeği… 
Şimdi dünya bozuldu, zihinler kirlendi, hile ve sahtekârlık aldı başını gitti. Bu hengâmede bizim dünyaca meşhur tandır ekmeğinin aslı da bozuldu. Her tarafta tandır ekmeği pişiriliyor ama eski tadı, eski aroması, eski rengi, eski kokusu yok. 
İşte UNESCO’ya önereceğimiz bizim tandır ekmeğinin hikâyesi böyle… 
Peki, gelelim Fransa’ya… Allah için konuşalım, dürüst olalım. 
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un anası benim anam gibi ekmek pişiriyor muydu? Emmanuel’ın da Baguet’le ilgili böyle anıları var mı? Bahçesinde ekmek pişirilirken, annesinden habersiz ekmeği çalıp dışarıda top oynadığı arkadaşlarıyla yedi mi? Emmanuel’ın anası da benim anam gibi Ağyol’a giderken tandır ekmeğinin yanına peynir koyup gönderdi mi? 
Hayır!
O zaman UNESCO bir seçim yaparken bu gerçekleri de nazarı dikkate almalı ona göre tarafsız ve hakkaniyetli bir karar vermeli!
Belki ben duygusal düşünüyorum, bu yüzden taraflı olabilirim, annem beni bu ekmekle beslediği için, çocukluğumun ekmeği olduğu için, anılarım bu ekmeğin içinde gizli olduğu için… 
Ben de öyle sanmıştım… Ne var ki, yaklaşık 25 yıldır Malatya’da yerli ve yabancı misafir gezdirdim, kime bu ekmeği yedirdimse, dediler ki, “Tamam işte bu. Bulduk! Yediğim en lezzetli ekmek!” 
Fransa Cumhurbaşkanı değerli dostum Emmanuel Macron, sevgili eşi Brigitte yengemizi de alsın gelsin, Gündüzbey’de misafirimiz olsun, tandır ekmeğimizi yesin, bakın o zaman diyecek ki, “Baguet’i unutun ey Fransız halkı, Gündüzbey tandır ekmeği dünyanın en lezzetli ekmeğidir.”
Niyetim, ekmek üzerinden Fransa ile Türkiye arasında yeni bir kriz çıkarmak değil… Niyetim bağcıyı dövmek değil ekmek yemek… 
Bu vesileyle Malatya’nın yönetici ve kültür adamlarını “Gündüzbey Tandır Ekmeği” nin dünya kültür mirası listesine girmesi hususunda UNESCO nezdinde girişimde bulunmaya davet ediyorum. 
Hayırlısı olur inşallah.