dore okulları
Malatya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.55
  • EURO
    35.04
  • ALTIN
    2437.7
  • BIST
    9716.95
  • BTC
    64582.95$

Hacettepe ve Gazi’ye var da, İnönü’ye niye yok?

12 Kasım 2016, Cumartesi 09:05

İnönü Üniversitesi'nin 2016-2017 Akademik Yılı açılışının organizasyonunda acizane şahsımın da katkısı oldu. Başta Gümrük ve Ticaret Bakanımız sayın Bülent Tüfenkçi olmak üzere, siyasilerimizin, işadamlarımızın ve ulusal ile yerel medya mensuplarının katılımıyla ilgili katkımızın olduğu bu açılış vesilesiyle bazı değerlendirmelerde bulunmak isterim.

Malatya Time'ı takip edenlerin yakinen bildiği üzere İnönü Üniversitesi'ne ayrı bir ehemmiyet veriyoruz.Malatya ekonomisinin kayısıdan sonraki en önemli olgusu olan üniversitemizin önceki dönemlerde iyi yönetilmediğiyle ilgili bir çok yazı ve haberi siz değerli okuyucularımıza sunmuştuk. Bu değerlendirme ve haberlerimiz sonucunda bazı olumsuzlukların giderilmesinde katkımızın bulunuyor olması, işimizi layıkıyla yaptığımızın göstergesidir.

ÜNİVERSİTEYİ LAYIKIYLA YÖNETEMEDİĞİ ÇIKTI ORTAYA

Bildiğiniz gibi önceki yönetimleri eleştiriyor, yapılan yanlışların düzeltilmesini istiyor ve olumlu işleri de (Çok az olmasına rağmen) sizlere duyuruyorduk. Kamuyu bilinçlendirme ve yöneticileri uyarma vazifemizi ifa ederken bize mahkeme koridorlarını reva görenlerle hukuki açıdan da mücadele ediyorduk. Şahsımı ve Malatya Time Yayın Grubu'nu mahkeme koridorlarına düşüren isimlerin başında da eski rektör Cemil Çelik geliyordu. Şahsı ve yönetimi hakkında yaptığımız haber ve yorumlar sebebiyle kendisinden çok avukatlarını buluyorduk karşımızda. Haklılığımız zamanla ortaya çıkıyordu. Nitekim 3 Kasımdaki akademik yıl açılışında misafirlerin önünde haklılığımız bir kez daha ortaya çıkmış oldu. İnönü Üniversitesi'nin iyi yönetilmediğiyle ilgili en somut delil yeni Rektör Ahmet Kızılay tarafından ortaya konuldu. Akademik yıl açılışında konuşan Prof. Dr. Ahmet Kızılay, üniversitenin 126 milyon liralık borcunun bulunduğunu belirtti. Bu borcun 80 milyon lirasının ise vadesinin geçtiğinin altını çizdi. Bakan Bülent Tüfenkçi'nin huzurunda gerçekleşen bu konuşma, bizim üniversitenin layıkıyla yönetilmediğini belirtir haberlerimizi doğrulamış oldu.

ÜNİVERSİTE VE TIP MERKEZİNİN İÇLER ACISI DURUMU

Neyse biz eskiyi bırakıp yeniye bakalım. Karaciğer Nakli konusunda Türkiye'de ve Avrupada birinci, dünya da ise ikinci konumda bulunan Turgut Özal Tıp Merkezi'nin kadro eksikliği sebebiyle yüzde 60'lık bir kapasiteyle hizmet verdiğini söyleyen Prof. Kızılay, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi'den yardım istedi. Mezkur kadro sıkıntısının aşılması durumunda, karaciğer nakli konusunda dünyada Malatya'nın birinciliğe oynayacağını aktaran Ahmet Kızılay, bazı rakamlar da verdi. Şu anda Turgut Özal Tıp Merkezi'nin 10 aydır yüzde 60 kapasiteyle çalıştığının belirten Kızılay, boş duran 4 servis, 2 yoğun bakım ünitesi ve 8 ameliyathanenin hizmete girmesi için 110'u hemşire 256 personele ihtiyaç duyduklarını, Maliye Bakanlığı'na da bu doğrultuda talepte bulunduklarını anlattı. Hastanenin altyapısı hazır olmasına rağmen açılmayan bölümlerinden aylık 1.3 milyon TL kamu zararı oluşturduğunu ifade eden Rektör Ahmet Kızılay, üniversitenin devletten acil yardım beklediğini söyledi. O gün bir örnek de verildi. Ankara'daki Hacettepe Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi'nin devletten yardım alarak, borçlarını sıfırladığı da konuşuldu. Ankara'daki üniversitelerin borçları sıfırlanıyor da İnönü'nün ki niye sıfırlanmasın?

TÜFENKÇİ, DESTEK SÖZÜNÜ ALDI

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay ve Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Hakan Parlakpınar'dan bu bilgileri alan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, hemen telefonu eline alarak Maliye Bakanı Naci Ağbal'ı aradı. Yaklaşık yarım saat boyunca süren sıkı pazarlık neticesinde üniversite yöneticilerine randevuyu da kopardı. Üniversite'nin sıkıntısını ilk ağız olarak anlatma fırsatı yakalayan Prof. Ahmet Kızılay ve ekibinin önümüzdeki günlerde Maliye Bakanı'nı ziyaret etmesi bekleniyor.

GAZETECİ DOSTLARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi, akademik yıl açılışının organizasyonunda çorbada tuz misali bizim de katkımız oldu. Davetimize incelik gösterip iştirak eden meslektaşlarım, Vahap Munyar, Şenay Köşdere, Sevil Nuriyeva, İbrahim Ekincinci, Bilgin Akbal ve Şelale Kadak'a yeniden teşekkür etmek isterim. Ulusal basımınızın önemli kurumları olan Hürriyet, Star, Sabah, Dünya ve Akşam gazetelerinin kıymetli yazarları, 5 Kasım Cumartesi günü kalemlerine sarılmış, İnönü Üniversitesi'nin yaşadığı sıkıntıları köşelerine taşımışlardı. Turgut Özal Tıp Merkezi'nin kadro eksikliği sebebiyle yüzde 60 kapasiteyle çalışmak zorunda kaldığını okuyucularıyla paylaşan Hürriyet Gazetesi Yazarı sayın Vahap Munyar, 5 Kasım tarihli köşe yazısında, biraz önce paylaştığım sorunlara dikkat çekerek soruyor: Tamam. Hükümet Fırat Kalkanı Operasyonu, Musul, FETÖ'yle mücadele ve içimizdeki terör belasından başka konulara odaklanamıyor… Yine de arada Turgut Özal Tıp Merkezi'nin yaşadığı sıkıntıyı çözecek adım atılamaz mı?

Akşam Gazetesi yazarı sayın Şenay Köşdere de aynı konulara değinmiş ve eklemiş: İnönü Üniversitesi Rektörü Ahmet Kızılay'ın verdiği bilgilere göre İnönü Üniversitesi, yeni dönemde vizyonunu tamamen yenilemiş, hedeflerini de oldukça yüksek tutmuş. Net bir vade belirtilmese de hedef Türkiye'nin ilk 10, dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına girmek. 2017 başında temeli atılması ve kısa sürede açılması hedeflenen bir de onkoloji hastanesi planı var. Bu arada Malatya'da yeni bir üniversitenin daha kurulması gündemde. Bakan Tüfenkci, bu konuda İnönü Üniversitesi'nin yeni okula 'ağabeylik yapacağını' söylüyor. 

Sabah Gazetesi yazarı Şelale Kadak ise diğer yazarlar gibi mevcut durumu aktarmış ve yazının sonunda, “Yeni Rektör Kızılay ile birlikte İnönü Üniversitesi'nin Malatya Sanayi ve Ticaret Odası ile yeni dönemde daha çok işbirliği yapacağını ve Malatya Teknokent'in büyük bir gelişme gösterdiğini de öğreniyoruz

40 yılı geride bırakan İnönü Üniversitesi'nde 14 fakülte, 1'i devlet konservatuvarı olmak üzere 4 yüksekokul, 12 meslek yüksekokulu, 5 enstitü, 1 teknokent ve 23 araştırma ve uygulama merkezi bulunuyor.” ifadelerini kullanmış.

ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYALIM

Bugünkü yazımıza son nokta olacak birkaç cümle edelim: İşte İnönü Üniversitesi'nin şu anki hali budur. Üniversitenin bu kötü durumdan kurtarılması için herkesin elinden gelen gayreti göstermesi gerekiyor. Gazetecisi haberleriyle, yöneticisi icraatlarıyla, siyasetçisi girişimleriyle, işadamı da bağlantılarıyla, Malatyamızın biricik üniversitesine sahip çıkacak ki yarınlarımız kurtulsun.