dore okulları
Malatya
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.87
  • ALTIN
    2393.5
  • BIST
    10276.88
  • BTC
    63466.420$

Hamit Fendoğlu

25 Nisan 2024, Perşembe 12:28
Hamit Fendoğlu

1919 yılında, Hüseyin ve Besime Fendoğlu çiftinin çocuğu olarak Malatya merkeze bağlı Bulgurlu köyünde İzol aşiretine bağlı varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.

Kenarlarını hayvan resimleriyle süslediği hatıra defterinde kendini şöyle anlatmıştır:
“Hamido bir aşiret çocuğudur. Babam Hüseyin Fendoğlu, İzol aşiretinden, Kör Hüseyin Ağalardan, annem Besime Fendoğlu Rışvan aşireti Memsuri kabilesindendir. Bildiğim lisanlar: Türkçe, Kürtçe, az Farisi, az Fransızca. Mesleğim: Çiftçi, Ziraatçı, Sporcu ve Politikacı”

İlk ve ortaokulu Malatya’da, liseyi Eskişehir’de bitirmiş, askerlik görevi sonrası köyüne dönerek çok sevdiği Mukaddes Fendoğlu ile evlenmiş ve çiftçiliğe başlamıştır. Onun cesur, adil ve açık sözlü kişiliği, henüz gençlik yıllarında bile mücadele dolu bir yaşamın içerisinde olacağına dair izler taşımaktadır. Her zaman gerçekleri güçlü bir şekilde dile getirmek gibi vazgeçemediği bir yapısı olduğundan hem lise, hem de askerlik görevi sırasında problemler yaşasa da, güçlü kişiliği ile bunları aşmasını bilmiştir.

1950’li yılların başında Malatya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü görevini yürütmüş, başta futbol, güreş ve boks olmak üzere Malatya’da spora büyük katkı sağlamıştır. Yine bu yıllarda Demokrat Parti saflarında yer almış ve “Son Söz Milletindir” adlı bir gazete de çıkartmıştır. 27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi sonrası tutuklanmış ve Yassıada Mahkemelerinde yargılanmıştır. 1965 yılında yapılan seçimlerde Adalet Partisi’nden XIII Dönem Malatya Milletvekili olarak meclise girmiş, cesur, adaletli, idealist yapısı ve haksızlık karşısında susmayıp gerçekleri dile getirmesi, onu bir anda Meclisin en çok konuşulan milletvekillerinden biri yapmıştır. Mecliste diğer milletvekilleri ile yaşadığı kavgalar sadece Malatya’nın değil Türkiye’nin de sık sık gündemine oturmuştur. 

15 Şubat 1975'te Malatya’da meydana gelen saldırıda Şerif Dursun’la birlikte yer almış ve sonucunda tutuklanarak Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandıktan sonra bir süre Sivas'ın Gürün ilçesinde cezasını ifa ettikten sonra serbest kalmıştır.

Cumhuriyetin kuruluşundan 1977 seçimlerine kadar Malatya’dan CHP li adaylar Belediye  Başkanı olmuştu. CHP karşısında hiç bir sağ parti başarılı olamamıştı. CHP nin karşısında ancak güçlü bir aday ile durulabileceğini düşünen dönemin Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi ortak bir aday aramaya başlamış ve Hamido üzerinde karar kılmışlardı. 11 Aralık 1977 tarihinde yapılan yerel seçimlerde bağımsız aday olarak belediye başkanlığını kazandı ve sonrasında Adalet Partisi saflarına geçti.

Nisan ayının başlarında Ankara-Emek PTT’sinden Hamit Fendoğlu adına bir koli gönderilir. Koli, Kasım Önadım adıyla gönderilmiştir. Kasım Önadım, Hamit Fendoğlu’nun çok sevdiği bir arkadaşı ve dostudur. Koli, Malatya PTT’sine gelir; Fendoğlu 14 Nisan 1978’de koliyi aldırtır. İşlerin yoğunluğu nedeniyle koli birkaç gün belediyede kalır. 17 Nisan günü akşamı Fendoğlu koliyi arabasıyla evine götürür. 

O anı, Hamit Fendoğlu’nun eşi Mukaddes Hanım şöyle anlatmaktadır: “Hamit eve geldi. Elinde bir paket vardı. Çocuklar ‘Ne o dede?’ deyip etrafını sardılar. Hamit de ‘Kasım amcanız size çikolata göndermiş’ dedi.” 

Hamit Fendoğlu, koltuğuna oturmuş, kolinin ambalajını açmaya çalışıyordu. Kolinin kapağı açıldığında ani bir ses ve patlama binayı sarstı. Mutfakta bulunan eşi salona koştuğunda Hamit’in paramparça olduğunu, torunlarının ve gelinin de kanlar içinde yerde yattıklarını gördü, korkunç olay karşısında ne yapacağını şaşırdı. O sırada komşuları koşuşarak olay yerine yetiştiler. Hamit Fendoğlu’nun yakın arkadaşı olan AP İl Başkanı Avukat Bayram Özcan da ilk yetişenlerden biriydi. Avukat Özcan olayı şöyle anlatıyor:
“Yakın komşuyuz. Olayı duyduğumda ilk yetişenlerden biriyim. Hamit parçalanmıştı, torunları ve gelini halen canlılardı. Onları bir an evvel hastaneye yetiştirmeye çalışıyorduk. O sırada evin önünde sayıları 100 kadar olan bir grup birikti, slogan atmaya başladılar. Bu acıya yenilerinin ekleneceğinden kuşku duyuyordum. Ölü ve yaralıları hastaneye yetiştirdik, maalesef yaralıları kurtaramadık. Biz bu telaşın içindeyken, hastanenin önünde sayılarının 1000 kadar olduğu tahmin edilen bir grubun toplanmış olduğunu, sloganlarla şehir merkezine doğru yürüyüşe geçtiklerini, sağa sola saldırdıklarını sonradan öğrendim. Kuşkularım daha da arttı. Malatya’nın yeni acılarla karşılaşmasını istemiyordum. Bu ülke, bu toprak, bu insanlar bizim. Uygarca ve hoşgörü içinde sorunlarımıza çözüm aramalıyız. Maalesef sağ-sol grupların çatışması hepimizi üzmektedir. Yarın nelerin olacağını tahmin etmiştim. Hastaneden şehir merkezine yürüyüşümde emniyetin ortalıklarda görünmemesi kuşkularımı daha da arttırıyordu. Hemen il yetkilileriyle görüştüm, önlem alınmasını önerdim, Hunharca yapılan bir katliamın sorumlularını Malatya’da aramak acemilik olurdu...” 

Olaydan sonra Malatya'da çok büyük gerginlikler yaşandı. 18 Nisan 1978 Salı günü sabahın erken saatlerinden itibaren kente, komşu il ve ilçelerden, köylerden akın akın insan gelmeye başladı. Gelenlerin bir bölümü belediyenin önünde, diğer bir bölümü de Samanpazarı’nda toplandı. Bir kol, Cezmi Kartay Caddesine yöneldi. Burada bulunan işyerlerinin çoğunluğu Alevilere aitti. Bir kol, Fuzuli Caddesine, bir kol Akpınar, Yoğurtpazarı, Mısırlı Çarşısı ve eski Halep Caddesine, bir kol da Turan Emeksiz Caddesine doğru “Kahrolsun Komünizm, katil Ecevit, Müslüman Türkiye, Dan Dan Hamido’ya intikam” sloganlarıyla yürüyüşe ve saldırıya geçtiler... 

Hamit Fendoğlu’nun ve yakınlarının cenazeleri defnedilmek üzere Bulgurlu Köyü’ne götürüldü. Cenaze törenine katılmak için eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar, AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş Esenboğa Havalimanına gittiler. Ancak, olaylar nedeniyle Malatya Havaalanı hava trafiğine kapatıldığı için, Bayar ve parti başkanları, uzunca bir süre Havaalanının açılmasını beklediler. Sonunda uçakla Malatya’ya, oradan da karayoluyla doğruca Bulgurlu Köyü’ne gidip cenaze törenine katıldılar...

Suikastın ardından Malatya’da başlayan olaylar daha sonra tüm ülkede yayılarak devam etti. Bu elim olay bir darbe ile ardı arkası kesilmeyecek faili meçhul cinayetler için başlangıç oldu...

        Karanlık güçler bir kez daha amaçlarına ulaştı...
        Değerli hemşehrimize rahmet diliyorum...
        Yine bir değerimizi andık sizlere de hatırlattık...
        Selam olsun Malatya’mın güzel insanlarına…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.