dore okulları
Malatya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.94
  • ALTIN
    2432.4
  • BIST
    9794.25
  • BTC
    64042.82$

Helal gıda, İsrail ve biz

29 Ocak 2022, Cumartesi 09:29
Helal gıda, İsrail ve biz
 




Değerli takipçilerim, aslında sizlere bu hafta obezite ve diyet tedavisi ilişkisini anlatacakken gündemde olan bir konudan dolayı bu başlığı atmaya karar verdim. Biliyorsunuz 2 haftadır ülke genelinde kar yağışı hakim ve güzel İstanbulumuz da bu kardan payını aldı. Rahmet olsun, hepimiz çocukluğumuza dönüp bir güzel karın tadını çıkardık. Ama olayın bir de diğer yüzü vardı. Vaktinde alınmayan tedbirler, sorumsuzluk ve umursamazlık yüzünden saatlerce yollarda mahsur kalan insanlar… Bu konudaki haberleri ise kaygı ile takip ettik. İşte bu şekilde havaalanına giderken yolda kalan insanlardan birinin haberi beni bu yazıyı yazmaya itti. Anadolu Ajansı’nın sitesinde okuduğum ‘İstanbul’da Karda Mahsur Kalıp Camiye Sığınan İsrailli Haham Ülkesine Döndü’ başlıklı yazı ilgimi çekmişti. Haberi açıp okumaya başladım ve haham ile yapılan röportajın videosunu izledim. İstanbul’a ‘Kosher sertifikalarını’ denetlemeye geldiğini, işlerini tamamlayıp dönüş için havaalanına giderken de karda mahsur kaldığını, tam 12 saat sonra polislerin gelip aldığını anlatıyordu. Polis merkezinde kendisine ikram edilenleri yemediğini belirttiğinde daha bir ilgimi çekti ama açıkçası bu Kosher sertifikası neydi merak etmiştim. Her neyse röportaj bitsin bir araştırayım dedim. Tabii şunu da belirtmeden geçemeyeceğim: Haham Bey camide insanların kendisine çok iyi davrandığından, sabah namazı sırasında Müslümanlarla beraber duasını yaptığından bahsetti. Bu durum bir Müslüman olarak beni memnun etti. Haber bitince direk arama motoruna Kosher sertifikasının ne olduğunu yazdım ve araştırmaya başladım. Çıkan bilgiler mesleğimi oldukça ilgilendiriyordu. Çünkü Kosher sertifikası tamamen beslenme ile alakalı idi. Ben Musevilerin beslenme konusunda katı kuralları olduğunu, Müslümanlıkta olduğu gibi domuz eti ve ürünlerinin yasak olduğunu biliyordum elbette. Ama bu kadar gelişmiş bir sistem kurduklarını bilmiyordum. Şimdi bu belgeyi biraz tanıyalım:
Kosher belgesi,  Museviliğe göre tüketilmesi serbest olan ürünleri tasdik eden belgedir. İbranice anlamı uygun, mübah, caiz demektir. İslam dininde helal ne anlama geliyorsa Musevilikte kosher odur. Bir ürünün kosher kurallarına uygun olabilmesi için gıda üretiminde tüm sürecin ve kullanılan teçhizat ve malzemenin din kurallarına uygunluğu Musevi din adamları tarafından yerinde kontrol edilir. Yapılan kontrollerde bir uygunsuzluk bulunmaması durumunda söz konusu ürünlere Kosher belgesi verilir. Bir gıda ürününün bu belgeyi alabilmesi için söz konusu ürünün ve üretim yerinin İsrail Hahambaşılığından onaylı bir haham tarafından denetlenmesi gerekmektedir. Ayrıca,  hijyenik olan ve Musevi inancına göre yasaklanmamış ürün, katkı maddesi ve süreçler ile üretimin gerçekleşmesi gerekmektedir. Kosher ibaresi Museviler dışında da aranan bir özelliktir. Bu belgeye sahip ürünlerde domuz eti ve bileşenlerinin olmaması Müslümanlar tarafından da bu ürünlerin tercih edilmesini sağlamaktadır. Özellikle Avrupa pazarına ihracat yapmayı düşünen firmaların ürünleri için bu belgeyi alması emsalleri arasında bu ürünleri ön plana çıkarmaktadır. Museviliğe göre bir ürünün nihai olarak koshere uygun olabilmesi için ham halinden hazırlık, işleme, pişirilme ve tüketim aşamasına dek tüm süreçlerde koshere uygun bir süreç takip edilmek zorundadır*. 
Bu sistemi o kadar sıkı tutuyorlar ki haham kendisine ikram edilen şeyi tüm üretim sürecine hakim olmadığı için yemiyor. Bu bilgilerden sonra bir iç muhasebe yaptığımı söyleyebilirim. Biz diyetisyenler olarak yıllardır insanlara doğru pişirme yöntemlerini, besin üretim yerlerinde uyulması gereken kuralları, en doğru ve sağlıklı besinleri anlatmaya çalışıyoruz. Ama ülkemizde her şey o kadar parça parça ki birçok firma ya da yemekhane gerçek manada koyulan kurallara uymuyor. Kaldı ki ülkemize gelmeden daha geniş bir perspektiften baktığımızda artan talep ve hızla büyüyen helal ürün sektörüne rağmen 2 milyar Müslüman nüfusta, ürün ve hizmetlerin helal kapsamında belgelendirilmesi ile ilgili İslam ülkeleri genelinde tek ve ortak bir yapı tesis edilemediğini görüyoruz. Gerek coğrafi farklılıklar gerekse mezhepsel ayrılıklar konunun tüm Müslümanlar için standart bir şekilde ele alınmasını engelliyor. Yerel olarak pek çok dernek veya cemaatin  kendi uygulamalarını yaptığı görülse de asıl önemli olan konunun devlet eliyle yönetilmesi. Bu yüzden 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) kuruldu. Bu kurum helal akreditasyon hizmeti sunma yetkisine haiz tek kurumdur. Kurumun görevleri:

•    Helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarını akredite etmek,

•    Bu kuruluşların ulusal veya uluslararası standartlara göre faaliyette bulunmalarını sağlamak,

•    Bu kuruluşlar tarafından düzenlenen belgelerin ulusal ve uluslararası alanda kabulünü temin etmek şeklinde özetlenebilir.

Kurum tarafından akredite edilen halihazırda 8 tane kurum var. Yani daha kat edilecek çok yolumuz var. Vatandaşlar olarak hepimizin bilinçlenmesi gerekiyor. Marketten özellikle et/tavuk/ balık gibi ürünleri alırken helal sertifikası olmasına dikkat etmenizi tavsiye ederim. 

*KAYNAK: https://www.mabelgelendirme.com/kosher-koser-sertifikasi-belgesi/

Sağlıklı haftalar dilerim.

Diyetisyen İrem KAYA