HOŞ GELDİN KURAN AYI “RAMAZAN”

Bugün 12 Nisan 2021. İlk Ramazan teravihini bu akşam kılıp, gecesinde de sahura kalkacağız. Bizleri bu aya kavuşturan Allah'a ne kadar şükretsek azdır. Rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı, şeytanların zincire vurulduğu, bağışlanmak için insanların yarıştığı, içinde bir ömre bedel Kadir gecesinin olduğu, Allah'ın affı mağfiretinin her tarafı kuşattığı Kuran ayına girmiş bulunuyoruz. Âlemi İslama hayırlı olsun. Sonu cehennemden kurtuluş ve iliklerimize kadar hissedeceğimiz, tadını doya doya çıkaracağımız bir ibadet ayı olsun.

 Bu yıl yine Ramazan ayına Korona pandemisi yalanıyla giriyoruz. Kısıtlamaların gölgesinde idrak ediyoruz rahmet ayını. Belki bu ayda yeni alışkanlıklarımız olacaktır. Her şeyde bir hayır vardır diyerek rahmet ayına öyle bir başlangıç yapmalıyız ki, bize böyle Ramazanları yaşatanlara inat, onları da şeytanları da kızdıracak amellerle başlayalım. Ramazan ayımızı öyle bir programlayalım ki, zincire vurulmuş şeytanlar salıverildikleri gün, vekaletini verdiklerinin yüzüne tükürsünler! Ben size neler tembihledim, siz neler yaptırmışsınız desinler!. Ahu vah edip dizlerini döve döve feryatları arşa yükselsin!. Şeytana ve ona hizmet edenlerden ancak böyle intikam alabiliriz!.

 Şüphesiz Ramazan ayı denilince aklımıza ilk gelen şey teravih namazıdır. Teravih namazı ise sünnet, ancak İslamın şiarındandır. Ancak Ramazan ayı teravihten ibaret değildir. Teravih namazı camide cemaatle kılındığı gibi, evde de ferdi kılınabilir. En azı 8 rekat, ikişer ikişer, dörder dörder rekatlar halinde dilediğimiz kadar kılabiliriz. Resulullah s.a.v. sekiz rekat,  vefatından sonra da Sahabe-i Kiram 20 rekat olarak kılmışlardır. Bu yıl, pandemi yalanı bahanesiyle camilerde cemaatle kılınması yasaklandı. Aslında müslümanlar ayağa kalkıp kılacağız deseler, kimse engel olamaz, bu yasağı da koyamaz!. Pasifliğimiz bu durumu ortaya çıkarmıştır. Beş vakit namaz camide kılınırken, sabah namazından yatsı vakti sonuna kadar camiler açıkken teravih namazının cemaatle kılınmasının yasaklanması, hükümetin dine olan bakışıyla alakalıdır. Diyanetin bu konuda bir dahli yoktur, memur bir mercidir, onlarında günahını almayalım!.

 Her yer açıkken, toplu taşımalar tıklım tıklım iken, teravih namazının yasaklanması, elli yıl aradan sonra İsrail'in Mescid-i Aksa'da cemaatle namaz kılmayı yasaklamasından farklı bir durum değildir!. 4 rekat sünnet, akabinde 4 rekat farz, 2 rekat sünnet, 3 rekat vitir kılınıyor virüs yok! Farzdan sonra 8 rekat daha teravih kılınsa virüs var öyle mi!?. Dine olan kinden başka bir şey değildir bu!. Kimseyi kandıramazlar!. Bizse onlara inat bu sene evlerimizde çoluk çocuğumuzla teravihimizi yine cemaatle veya ferdi olarak kılacağız Allah'ın izniyle. Gün gelecek, bugün CHP'NİN camileri nasıl kapattığını anlatıyorsak, bu iktidarında camileri kapattığını anlatacağız!.

 Hal böyleyken öncelikle bilmeliyiz ki Ramazan ayı Kur'an ayıdır. Sonra bu ay oruca tahsis edilmiştir. Bu ay rahmet ve bağışlanma ayıdır. Yardımlaşma ve infak ayıdır.  Kıyam ayıdır, gecesi namazla, ibadetle, dua ile geçirilir. Gündüzünü de ibadetle değerlendirmemiz gerekir. Sürekli Kur'an okuyarak en az iki hatim yapmamız gereken aydır. Zira peygamber s.a.v. vefat edeceği son Ramazanda Kuranı Cebrail a.s.'a iki defa okumuştur. Bu ay kurtuluşa ermek ve affedilmek için bolca duaya el açacağımız aydır. Gücü yeten her gün, yoksa üç günde bir, yoksa on günde bir, yoksa on beş günde bir, ya da enazından bu ay bir hatim yapmalı!.

 Bu ay yanlıştan, haramdan, her türlü ahlaksızlıktan pişman olma, tevbe edip günahlardan arınma ayıdır. Teravih, bu aya has kılınan nafile bir namazdır, ama asıl olan ise farz namazlarıdır. Kılmayan veya eksik kılanların başlayacağı aydır.

Aynı zamanda bazı kötü alışkanlıklarımız vardır. Ramazan ayı, bu kötü alışkanlıkları bırakma ayıdır;

Sigara içmeyi bırakmalıyız, zira bu kötü bir alışkanlıktır.

Ramazanda Teravih kılacağız diye akşam namazlarına camiye gitmemek kötü alışkanlıktır.

Gündüz oruç tutup iftarda tıka basa yemek veya yemek için camiye gitmemek kötü alışkanlıktır.

Teravihi sadece camide kılıp evde çocukları ve aileyi ihmal etmek kötü alışkanlıktır.

Farz namazlarda asıl olan namazın camide cemaatle, nafile namazlarda ise asıl olan evde aile huzurunda kılınması iken bunu terk etmek kötü alışkanlıktır.

Ramazanda oruç tuttuk diye çarşı pazar alışverişle günü geçirmek, hanımları mutfağa tıkayıp hapsetmek kötü alışkanlıktır.

Ramazanı ziyafet ayına dönüştürmek ve fakirleri ihmal etmek kötü alışkanlıktır.

Diğer zamanlardan farklı, akşam sofralarımıza daha çok yemek koymak, çeşitleri artırmak tıka basa yemek kötü alışkanlıktır.

Hülasa bu yıl, pandemi yalanı bize yeni alışkanlıklar kazandıracak, böylece belki de eksiklerimizi gidereceğiz!. Kötü alışkanlıkları terk edeceğiz, terk ettiğimiz doğrularımızı da yeniden yapacağız.

 Unutmayalım ki;

Dünyada malın hırsızı olduğu gibi, ibadetin de hırsızı vardır. Ramazan hırsızına karşı çok dikkatli olmamız gerekir. Geceleri eğlencelerde olmak, televizyon başında saatlerce zaman geçirmek, boş sohbetlerle zamanı heba etmek, telefon başında dedikodu yapmak, yemek sofralarında, alışverişlerde, mutfakta zaman harcamak, Ramazan hırsızına maruz kalmaktır.

 Hırsızlara karşı duralım ve direnelim. Cömertliğimizi çalan cep hırsızına karşı infak ile duralım. Ahiret hesaplarımıza yatırım yapalım. Ramazanda hesapları yemek ve içmek için boşaltmak hırsıza çarpılmaktır. Ne kadar sadaka, ne kadar zekat ve ne kadar iftar, o kadar yatırım demektir!. İnfak ederek malımızı koruma altına alalım. Ramazan ayında Kuran okuyarak zamanımızı koruma altına alalım. Bu ay Ramazan hırsızına dikkat edelim!. Malınızı, vaktinizi, ibadetinizi, ihlasınızı ve salih amellerinizi çalandan daha büyük hırsız olur mu!?.

 Yine bu ay, nisab miktarına ulaşmış ayni ve nakdi mallarımız ile ticaretimizin zekatını verelim. Fakir fukarayı gözetelim. Hayatımızda yetimlere özel bir yer ayıralım. Hayırlarımızı, sadaka ve zekatlarımızı bunlara verelim. Akrabalarımızdan fakir olanları özellikle gözetelim. Ecri büyük olan Salih ameller işleyelim.

 Bin aydan daha hayırlı, 84 yıla tekabül eden Kadir gecesini, Ramazanın son on gününün tekli gecelerinde ariyalım. Yani son on günün gecelerini ibadetle geçirelim. Yine son on günde, ya da hiç olmazsa bu sünneti yerine getirmek için bir gün bile olsa itikafa girelim. İbadetler birbirlerinin tamamlayıcılarıdır. Hangisini yaparsan arkasından diğeri gelir ve onu yapmayı Allah nasib eder. Yaptıkça bir Salih ameli, bir diğerine muvaffak eder.

 Bu Ramazan ayında önce farz ibadetlerimizi mükemmel ve eksiksiz, sonra da nafile ibadetleri yapabilmeyi, bayrama günahlardan arınmış olarak girmeyi Yüce Mevla'dan diliyorum. Allah celle celaluhu bizleri nice Ramazanlara erişen kullarından eylesin. İbadetlerimizi kabul eylesin. Mübarek ayımızı sadece teravihe indirgemeyelim ve yasağa takılarak yapacağımız diğer ibadetlerde gevşemeyelim. Nafile namaz veya teravih kılmak isteyen için her yer camidir. Bu yıl evlerimizde kılalım ve “Evlerinizi kabristana çevirmeyin” diyen peygamberin evlerde sünnet ve nafile namazlarını kılma sünnetini yeniden ihya edelim…

Fi Emanillah…

Ebuzer AYDIN

“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”