dore okulları
Malatya
22 Mayıs, 2025, Perşembe
  • DOLAR
    38.77
  • EURO
    43.89
  • ALTIN
    4143.5
  • BIST
    9.391
  • BTC
    102916.45$

Malatya’da Kim Haklı? – 3. Bölüm

22 Mayıs 2025, Perşembe 11:15
Malatya’da Kim Haklı? – 3. Bölüm

 

“Devam etmek zorundaydık” mı? Yoksa… Devam etmeyi mi tercih ettiniz?

Bazı cümleler vardır…
Tek başına bir satır değil, koca bir zihniyetin açığa çıkışıdır.

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, yerel televizyon ekranlarında öyle bir cümle kurdu ki…
Bugün hem belediyecilik ahlakını, hem ihale hukuku bilgisini, hem de kamu yönetimi mantığını sorgulatır hale geldi:

“Sözleşme yapılmıştı, biz geldiğimizde iş başlamıştı, mecburen devam ettik.”

İşte bu cümle, Malatya kamuoyunun önünde şimdi koca bir dosya açıyor.
Ve o dosyada bir sürü evrak konuşmaya başlıyor.

Oysa Ata Ünlü ne diyor?

Esenlik A.Ş.’nin önceki dönem Genel Müdürü, bu sözün altını anında çekiyor ve diyor ki:

“Evet, bir taşeron sözleşmesi vardı. Ama işe başlanmamıştı.
Üretim yoktu, teslimat yoktu.
Yani sözleşme uygulamaya geçmemişti.
İsteseydiniz iptal ederdiniz.
Etmediniz.”

Üstelik o sözleşme, doğrudan alım değil.
Taşeronluk.
Yani ana yükleniciyle yapılan değil, bir belediye iştirakinin kendi içinde kurduğu bağlayıcılığı sınırlı bir sözleşme.

Bu durumda şu soruyu sormamak mümkün mü?

“Devam etmek zorunda mıydınız, yoksa devam etmeniz işinize mi geldi?”

Dahası var.

Madem iş bu kadar “fahiş fiyatlı”ydı…
Madem ton başına 235 TL verildiğini düşünüyorsunuz…
Madem “kamu zararı var” diyorsunuz…
O zaman siz neden geldikten sonra aynı işte %20 iş artışı yaptınız?

Bunun adı teknik olarak “iş artırımı.”
Kurum onayıyla yapılan, yeni bedeli doğrudan yükselten bir müdahale.

Bu, belediyecilikte çok kritik bir karardır.

Eğer işin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, artırmak ne demek?

Eğer maliyetin yüksek olduğunu söylüyorsanız, neden devam ettiniz değil, neden genişlettiniz?

Bir cümleyle hesap verilmiyor Sayın Başkan.

Yani özetle:
Geldiğinizde sadece bir sözleşme vardı.
İşe başlanmamıştı.
Hukuki bağlayıcılığı sınırlıydı.
Dur diyebilirdiniz.

Ama siz dur demediniz.
Üstelik “pahalı” dediğiniz işe yeni ödeme kapıları açtınız.

Şimdi bu şehir merak ediyor:
    •    Bu %20 iş artışı neye göre yapıldı?
    •    Kamu zararı dediğiniz bir işe neden yeni kaynak aktardınız?
    •    Madem sözleşme devam edecekti, neden ekranlara çıkıp “mecburduk” dediniz?

Bir cümleyle halkı ikna etmek kolaydır.
Ama belgeler susmaz.
Ve hesap, o belgelerden sorulur.

Bir sözleşme sizi mecbur etmez.
Ama siyasi cesaretinize ayna tutar.

Sorunun özü şudur:
O gün o dosyaya imza atmasaydınız…
Bugün bu tartışma olur muydu?

O imzayı attınız.
Şimdi ya gereğini yaparsınız…
Ya da bu yükün altında kalırsınız.

**

Malatya’da Kim Haklı? – 1. Bölüm Ucuz mu sattılar, yoksa piyasa mı bu?

https://www.malatyatime.com/makale/malatyada-kim-hakli-1-bolum-ucuz-mu-sattilar-yoksa-piyasa-mi-bu-78469

**

Malatya’da Kim Haklı? – 2. Bölüm

https://www.malatyatime.com/makale/malatyada-kim-hakli-2-bolum-78471

 

Yorumlar

  • yorum avatar
    Ç.toprak
    22-05-2025 11:28

    Bu açıklamayı ikna edici bulmuyorum. “Mecburduk” demek, hatalı bir kararı mazur göstermez. Sözleşmenin bağlayıcılığı sınırlıysa ve işe başlanmamışsa, iptal etmek mümkündü. Ama iptal edilmedi, üstelik “fahiş fiyat” dediğiniz işe %20 iş artışı yapıldı. Bu çelişkiyi halk görüyor. Ben de bir yurttaş olarak soruyorum: Eğer kamu zararı olduğunu düşünüyorsanız neden bu zararın altına imza attınız? Bu bir tercihse, arkasında durulmalı; değilse de açıkça itiraf edilmeli. Şeffaflık ve hesap verebilirlik artık bir lüks değil, zorunluluktur.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.