Malatya'yı Bekleyen Tehlike
24 Temmuz 2024, Çarşamba 08:45TOKİ, Malatya'da ilk kazmayı 2003 yılında vurmuştu. O gün, ilk defa demografik yapı bozuluyordu. Mahalle kültürüyle büyüyen bir toplum, mali sıkıntılar sebebiyle ve ev sahibi olma hevesiyle Beydağı'nda yapılan ilk TOKİ'lerde ev almaya başlamıştı.
Komşuluk ilişkileri, yaşam biçimleri, gelenek ve görenekler açısından o kadar çok sıkıntılı bir süreç yaşadılar ki, hemen hemen her ev birkaç defa el değiştirdi. Sonunda kısmi olarak temizlendi ve Malatyalıların oturabileceği bir mahalle olabildi. Buna rağmen depremden önce bile TOKİ'deki bir ev ile bir kilometre ötedeki bir evin arasında dört ile on kat arasında fiyat farkı vardı.
İnsan kalite ve kültür farkı ise hâlâ var! Bölge, bir nevi fakirin yaşamak zorunda kaldığı yerdi. İmkanı olan evini satıp başka yerlere taşındı. Çünkü TOKİ evlerinin olduğu bölgenin ismi o kadar kötü çıkmıştı ki insanlar adeta kaçıyordu! Hele hele 1+1 daireleri sormayın! Bugün hâlâ aynı sorunlar devam ediyor. Kimse o bölgeye komşu bile olmak istemiyor.
O gün Malatya, normal günlerini yaşıyordu. Tarihiyle, kültürüyle, sokaklarıyla, çarşı pazarlarıyla Malatya Malatya'ydı. Bugün yıkılmış, dağılmış, her tarafı virane olmuş bir haldedir. 170 bin binada hasar kayıt çalışması yapılmış, yıkılmış veya yıkılacak 134 bin 500 bağımsız birim olduğuna karar verilmiştir. Hâlâ on binlerce nüfus dışarıda ve belki hiç dönmeyeceklerdir.
Devletimiz, depremin ilk anından itibaren bugüne kadar tüm imkanlarıyla vatandaşın yanında oldu. Bugün evsiz kalanların konteynerde yaşamaktan ve işyerlerinin yıkılmış olmasından başka kimsenin acil maddi bir sorunu kalmadı. Son bir yıldır Malatya'da en çok kuyumcular iş yapıyor. Bu çok güzel bir şeydir. Ama her şey bitti, sorunlarımız halloldu manasını da çıkarmayın.
Bu şekilde devam ederse şehrin eski haline dönmesi on yılı bulur. Yirmi yılda yapılan bir şehrin yıkılıp yeniden yapılması da bu kadar sürer. Ama asgari sıkıntıların üç yıl içerisinde biteceğini düşünüyorum. Bu ise büyük bir başarıdır.
Şimdi Gelelim Malatya'yı Bekleyen Tehlikeye:
Evsiz kalan milleti acil ev sahibi yapmak için devlet Malatya’nın dört bir yanına on binlerce konut yapıyor. İnsanlar bir taraftan yapılan konutların kurasını beklerken, diğer taraftan kurası çekilmiş evlere taşınmıyor! Bu durum bize ilk yapılan TOKİ'de olanları hatırlatıyor! Ev sahiplerinin oturmadığı yerlerde güvenli yerleşim alanları oluşturmak zordur. Mahallede ahlaksızlık, zorbalık, uyuşturucu alır başını gider.
Malatya merkez büyüklüğünde yeni bir Malatya kuruluyor. Üstelik şehrin etrafında dağınık bir çok yerde. Asayiş ve güvenliğin sağlanması zorlaşacaktır. Temel hizmetlerin ulaştırılması hep akamete uğrayacaktır. Lise eğitimi için bile çocuklar şehir merkezine geri gönderilmek zorunda kalınacaktır. İlk TOKİ evleri yapıldığında ne yaşadıysa Malatya, bugün belki fazlasını yaşayacaktır.
Bu Nedenle:
Etrafa dağılmış, alel acele yapılan sosyal konutlar yerine, yerinde dönüşüme hız verilmelidir. Fahri Kayahan'da, Bostanbaşı'nda lüks evlerde oturan binlerce ailenin TOKİ'nin sosyal konutlarında oturacağını kimse düşünmez herhalde!. Şu ana kadar yapımı devam eden konutların doldurulamayacağı, zaruri ihtiyacı olanların dışında buralara ailelerin taşınamayacağı aşikardır. Bu durumda ev sahipleri dairelerini ya kapalı tutacak, ya da ne olduğu belirsiz kişilere peşkeş çekeceklerdir.
Yeni bir Beydağı TOKİ vakası yaşamamak için bu durumu yeniden gözden geçirmenin faydalı olacağını düşünüyorum. Dairesine veya arsasına karşılık "Sen 80 metrekare daire almayı imzaladığın için senin hakkın yoktur. Artan hakkını satın alıyoruz" diyerek insanların hakkına geçilmemeli. Merkezde birden fazla daire alabilecek arsa sahibi birine TOKİ'den 80 metrekare bir daire vererek malına konmak ne ahlakidir ne de insanidir. Buna ister rezerv alan deyin, ister başka bir şey deyin.
Sonuç Olarak:
- Yıkılan yerler dururken bir Malatya büyüklüğünde yeni konut yapmak ileride telafi edilemeyecek sıkıntılar doğurabilir.
- Acilen yerinde dönüşüme başlanmalı, demografik yapı bozulmamalıdır. Ayrıca devlet eliyle yapılmalıdır.
- Kurası çıktığı halde taşınmayanların evleri alınıp diğer kura bekleyenlere teslim edilmelidir.
- Yeniden bir talep formu ile TOKÄ°'den ev alma isteÄŸi yenilenmelidir.
- Yeni yerleşim yerlerinde güvenlik ve ahlaki tedbirler öncelikli olmalıdır.
- Bunun için Malatya'da görev yapan polis sayısının iki kat arttırılması gerekir! Emniyet Genel Müdürlüğü buna ne der!? İçişleri Bakanlığının bundan haberi var mı!?
- Şehrin imarı ve kalkınması için yerel yönetimlere inisiyatif ve görev verilmeli! Bu işlerin sadece atanan valilerle olamayacağını bir buçuk yıldır gördük!
- Malatya’dan göç edenlerin geri dönüşleri hızlandırılmalı, gerekli tedbirler alınmalıdır.
- İstihdam alanları açılmalı, teşvikler verilmeli, evinin kirasını ödeyemeyen ailelere iş imkanı sağlanmalıdır.
- Konteynerlerde yaşayanlar bir an önce evlere çıkarılmalıdırlar. "Ekmek elden su gölden" misali insanlar tembelliğe ve bedavacılığa alışmamalı.
- Sorunlar bitinceye kadar devlet halka kira bedelini ödemeye devam etmelidir. Ev sahiplerine kira ödemeye devam etmek, evi hiç olmayanlara kira ödemesini kesmek büyük bir adaletsizliktir.
Yetkililerle oturup konuşmaya, enine boyuna analiz yapmaya, istişarede bulunmaya ve katkı sağlamaya hazırız. Zira bir makaleye ancak konunun ana fikri sığdırılabiliyor...
Fi Emanillah.
Ebuzer AYDIN
"Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni"