Mavi Vatanla Gelen “DENİZCİ BABA”
17 Şubat 2020, Pazartesi 08:30
SESLİ MAKALE
Üyesi olduğum TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası 2015 yılından başlayarak her 2 yılda bir Kasım ayında 3 gün süren Elektrik Elektronik Mühendisliği Kongresini; EEMKON 2015, EEMKON 2017 ve EEMKON 2019 olarak yapılmıştır.
Elektrik Elektronik Mühendisliği Kongreleri 7 Sempozyum olarak İstanbul Harbiye Askeri Müze Yerleşkesi Salonlarında yapılmaktadır. Geçen yıl EEMKON 2019 14-15-16 Kasım 2019 tarihlerinde 67 Üniversitemizin desteği ile 7 Sempozyum aşağıdaki başlıkları altında düzenlenmiştir.
* Biyomedikal Mühendisliği Sempozyumu (İstanbul Tabip Odası ile Birlikte Düzenlenmektedir.)
* Elektrik ve Kontrol Mühendisliği Sempozyumu
* Elektronik ve Yeni Teknolojiler Sempozyumu
* Enerji Politikaları Sempozyumu (KKTMMOB EMO ile Birlikte 16 Kasımda 2 oturum yapıldı)
* İletişim Teknolojileri Sempozyumu
* Kent ve Elektrik Sempozyumu (İstanbul Tabip Odası ile Birlikte Düzenlenmektedir.)
* Mühendislik Eğitimi Sempozyumu
Enerji Politikaları Sempozyumun 3 günlük etkinliğindeki oturumlardan birini Kıbrıs Elektrik Mühendisleri Odasının talebi üzerine ve güncel konu olduğundan “Doğu Akdeniz Enerji Kaynakları” üzerine bir oturum yapılmasına karar vermiştik..
Bu konu 2013 yılının başında Manchester Üniversitesinde Ekonomi-Politik lisans programında eğitim yapan kızımın son sınıfta Yunanlı Hocası “Akdeniz'deki Hidrokanbon yataklarının Kıbrıs Barışına etkileri ne olur?” bitirme ödevi olarak verilmişti. O dönemde Yunanistan da ve Rum Kesiminde ekonomik kriz vardı. O dönem Rum tarafında ekonomik olarak refaha çıkacaksak Türklerle anlaşabiliriz düşünceleri vardı.
Türkiye olarak son yıllarda ortalama olarak 40 Milyar Doların üstünde enerji ithalatına bedel ödemekteyiz. Bu bedel son yıllarda yaptığımız 160 milyar dolar ihracatımızdan %75 yani 120 Milyar Dolar civarı ithal girdiyi çıkarırsak; kendi katkımız olan gerçek net ihracatımız 40 Milyar Dolar bedele denk gelmektedir. Türkiye ve KKTC için Akdeniz'deki Petrol ve Doğalgaz kaynakları çok önem arz etmektedir. Tabii sadece deniz altındaki doğal kaynakların yanında deniz içindeki ürünlerde ayrıca ekonomik değere sahiptir.
Fakat Doğu Akdenizde en büyük sorun Türkiye'nin Münhasır Ekonomik Bölge alanını ilan etmemesi, diğer taraftan Doğu Akdeniz'de Bizim ve KKTC dışındaki kıyıdaş devlerin kendi aralarında belirlenen sözde haritalarla hakkaniyete ve uluslararası temayüllere aykırı olarak parselasyon yaparak arama yapmalarıydı. Türkiye'nin yapmış olduğu çalışmalara göre Doğu Akdenizdeki (KKTC'nin alanları hariç) 189 Bin Kilometrekare Deniz alanımız “Seville Haritası” ile 41 Bin Kilometrekare olarak oldu bittiye getirilmek istenmekteydi.
Konuyla ilgi internet üzerinde yapmış olduğum araştırmada Mavi Vatan ismini ön plana çıkaran Amiral Cem Gürdeniz'in (Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu Direktörü) yazıları ve özellikle davet üzerine gittiği Amerika'daki konuşmasında ileri sürdüğü argümanlar çok dikkat çekiciydi. Diğer taraftan Kıbrıs'taki arkadaşlarda Kadir Has Üniversitesinden Prof.Dr. Mitat Çelikpala Hoca ile irtibat kurmamızı istemişlerdi.
Amiral Cem Gürdeniz ve Mitat Çelikpala Hoca ile yapılan görüşme sonucu (Geçtiğimiz Ağustos ayında bu köşemde “Doğu Akdeniz Jeopolitiği ve Mavi Vatan” isimli yazımla da konuya ilişkin bilgileri sizlerle paylamıştım.) 16 Kasım 2019 tarihinde 2 saatlik oturumun başkanlığını Amiral Cem Gürdeniz'in üstlendiği “21 Yüzyıl Akdeniz Jeopolitiği ve Türkiye – KKTC Enerji Politikaları” Oturumda aşağıdaki konu başlıkları ve konuşmacılar belirlendi;
- Uluslararası Hukuk Boyutunda Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Sertaç Hami Başeren
- Güvenlik Boyutunu Koç Üniv. Denizcilik Forumu Direktörü Amiral Cem Gürdeniz
- Ekonomi-Politiği KKTC açısından ODTÜ-KK Doç. Dr. Hayrice Kahveci
- Ekonomi-Politiği Türkiye açısından Kadir Has Üniv. Prof. Dr. Mitat Çelikpala
- Diplomasi Boyutu Büyükelçi Mithat Rende tarafından değerlendirildi.
Oturumda aşağıdaki hususlar üzerinde duruldu.
- Seville Haritasının hukuki geçerliliği var mıdır?
- Doğu Akdeniz'de özellikle Meis adasının kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge etkileri açısından irdelenmesi
- Türkiye için Deniz Yetki Alanları Sınırlandırılmasında Libya nın önemi
- Türkiye için Kıta Sahanlığı ve MEB ilan seçeneklerinin fayda ve mahzurları
- Doğu Akdeniz ve KKTC'nin Türk Deniz Stratejisine Etkisi
- Mavi Vatan, KKTC ve Denize Çıkışı Olan Kuzey Suriye'deki gelişmelerin Doğu Akdeniz Jeopolitiğimizdeki rolü
- Küresel güçlerin Türkiye karşıtı yapılanmadaki jeopolitik beklentileri
- Türkiye'nin karşısındaki ittifaklar bloğunu dengelemek için seçenekleri neler olmalıdır?
- Akdeniz hidrokarbon kaynaklarıyla Kıbrıs çözüm süreci arasında kurulmaya çalışılan ilişki süreci
- Doğu Akdeniz hidro kaya karbon kaynaklarının (gaz hidratlar dahil) ticarileşme potansiyeli nedir?
- Bu kaynakların büyüklük sıralaması ve ticari olarak çıkarılabilirliliğinin değerlendirmesi ve sonuçta kısa orta ve uzun vade de bu havzadan beklenen ticarileşme seçeneklerinin ne olduğu
- KKTC'nin GKRY ile Deniz Yetki Alanları Sorunu ve Çözüm Süreci İlişkisi
- KKTC ve Türkiye arasındaki potansiyel enerji işbirliği alanları ne olabilir?
- Doğu Akdeniz'de karşımızda oluşan ittifak bloklarını dağıtmak için diplomatik hamlelerimiz neler olmalıdır?
Soru cevaplarla 2 saatlik programın ses çözümü yapılarak Elektrik Mühendisleri Odası tarafından diğer oturumlarla birlikte web sitesinde paylaşılacaktır.
Geçtiğimiz Aralık ayında “Hür Düşünce Hareketi” Genel Başkanı Sayın Süleyman Aksoy Bey (Kendileri meslektaşım ve bir dönem EMO İstanbul Şube Başkanlığımızı yaptılar.) beni arayıp Kasım ayında düzenlemiş olduğumuz oturumdan çok etkilendiğini 1 hafta sonu kahvaltı programı yaparak Amiral Cem Gürdeniz Konuşmacı olarak davet etmek istediklerini ve yardımcı olmamı istediler.
2 Şubat 2020 tarihinde düzenlenen programda Cem Amiralimiz soru ve cevaplar dahil 2 saatte Deniz Kuvvetlerinin tarihi gelişimini, Osmanlı Devletini yıkmaya gelenlerin hep denizden saldırdığını, hangi zamanlarda ne tür hatalar yapıldığını, denizcilikte yapılan hatalar sonucu balkanları ve adaları nasıl kaybettiğimizi, denizciliğin ticaret, ulaşım, turizm açısından önemi, kıta sahanlığı, Münhasır Ekonomik Bölge, Libya ile yapılan MEB anlaşmasının önemi, Milli Gemi ve Savunma Sanayindeki gelişmeler, Montrö Anlaşmasının önemi, 780 Bin Kilometrekare Ana Vatanımıza ilave olarak 460 Bin kilometrekare Mavi Vatanımızla (Cem Amiralimiz; Deniz alanlarımıza “Mavi Vatan” ismini vermiş. Bu isimde makaleleri ve katibı bulunmaktadır. Mavi Vatan ismi toplumuzda kabul görmüş ve kullanılmaktadır.) birlikte ile toplam 1 Milyon 240 bin kilometrekare Vatanımıza sahip çıkmamız gerektiğini, denizlerle çevrili ülkemizin savunma hattının karada değil, denizde yapılmasını gerekliliğini ileri sürerek güçlü Donanmaya sahip olmamız gerektiğini anlatarak hepimizi kendisine hayran bırakmıştır.
Amiral Cem Gürdeniz'in MAVİ VATAN ve Denizcilik üzerine yayınlanmış makale ve kitapları yanı sıra yurt içi ve yurt dışı programlara katılarak 100 ün üzerinde konuşmalarının videosu da youtube'da yer almaktadır.
Deprem bilincimizin oluşmasında Rahmetli Ahmet Mete Işıkara Hocamız; “DEPREM DEDE”,
TEMA Vakfındaki çalışmalarıyla Rahmetli Hayrettin Karaca; “TOPRAK DEDE”
TEMA Vakfındaki çalışmalarıyla Nihat Gökyiğit “YAPRAK DEDE”,
Benim düşüncem, MAVİ VATAN ile Amiral Cem Gürdeniz “DENİZCİ BABA”
Kıymetli Cem Amiralimiz Büyükbabası 1900 yılların başlarında Malatya'dan İstanbul'a yerleşmiş. Ve Kıymetli Cem Amiralimiz önümüzdeki Mart ayında Malatya da Konferans vermek üzere davet edilmiş. Kısmet olursa bende katılmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Herkese de şiddetle Amiralimizi dinlemelerini şiddetle tavsiye ederim…
Bilgin Akbal
Elektrik Yük.Müh.