Malatya
23 Temmuz, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    38.77
  • EURO
    43.89
  • ALTIN
    4143.5
  • BIST
    9.391
  • BTC
    102916.45$

Murat Kurum Neden Gelmedi Biliyor musunuz?

07 Temmuz 2025, Pazartesi 09:03
Murat Kurum Neden Gelmedi Biliyor musunuz?

Herkes aynı soruyu soruyor…

Murat Kurum neden gelmedi?

Üçüncü kez… Hem de buhar gibi!

Malatya hazırdı. Afiş hazırdı. Sosyal medya “Sayın Bakanımızı Bekliyoruz” modundaydı. Bekledik… Bekledik… Gelmedi.

Sonra şehir efsaneleri başladı…

Kimine göre Murat Kurum, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’e kırgındı, onun yüzünü görmek istemedi.

Kimine göre Kurum’a giden dosyalar çok sertti, raporlar çok karaydı.
Yani “Malatya güzel değil” diye birileri şikayet etmişti.
O da incindi…

Bir başka söylentiye göre Malatya’nın altyapısı yetersizdi.
Kurum, çamura batmadan basamazdı bu topraklara!

Velhasıl herkes konuştu da…

Hiç kimse “Gerçek sebep neydi?” diye sormadı.

Bakın söyleyelim:

Kurum, İstanbul’daki deprem yüzünden iptal etti.

Kurum, İzmir’deki yangınlar nedeniyle Malatya’ya gelemedi.

Yani adam devletin işindeydi.

Ama…

Ama Malatya halkı öyle düşünmedi.

Çünkü bu şehir artık her musibetin adresi.
Maraş sallanıyor, Malatya yıkılıyor.
Elazığ sarsılıyor, Malatya çömeliyor.
Adıyaman deprem görüyor, Malatya göçüyor.

Sel mi bastı? Malatya.
Don mu vurdu? Malatya.
Kayısı mı yandı? Malatya.

Yani Bakan gelmese de musibet geliyor.

Artık Malatya’ya bir hocaya okutmak mı gerek,
bir medyuma mı götürmek lazım bilmiyoruz…

Ama bildiğimiz bir şey var:

Malatya’nın siyasetle imtihanı bitti.
Ve bu şehir, siyasetçinin gölgesinden başka hiçbir şey görmüyor.

Kurum gelmedi diye değil…
Siyaset hâlâ gelmedi diye üzgünüz biz!

Minare Yıkıldı, Müdür Kıpırdamadı!

Malatya’da üç cami yıkıldı…
Ama bir koltuk hâlâ ayakta!

6 Şubat depreminin üzerinden bir buçuk yıl geçti.
Söğütlü Camii’nin yeri işgal edildi,
Yeni Camii yerle bir oldu,
Ulu Camii ise metruk bir gölgeye döndü.

Peki Vakıflar Bölge Müdürü ne yaptı?

Gezdi.

Evet, cami yerinden kaydı,
Müdür bir adım bile kıpırdamadı.

Söğütlü Camii’nin arsası, ilk projede dahi yoktu.
Yani bırakın duvarını, adı bile unutulmuştu.
Birileri caminin yerini kaydırdı,
Birileri o vakıf malını hiçe saydı,
Ama müdür sessizliğini bozmamakta ısrarlıydı.

Yeni Camii yıkıldı…
Ne bir açıklama,
Ne bir onarım iradesi…
Ulu Camii, Osmanlı’dan kalma abide…
Bugün taşları bile sahipsiz.
Ama koltuk hâlâ sabit.

Deprem geldi,
Yıkım geldi,
İşgal geldi,
Vakıf malları yağmalandı…

Ama bölge müdürü,
Ne dile geldi…
Ne istifa etti…
Ne de müdahale etti…

Oysa vakıf malı, “yetimin malıdır.”
Ama Malatya’da yetimin değil, kuyumcunun tezgâhı korunmuş!
Söğütlü Camii’nin arsasına bak…
Taş yerine tabela var,
İmam yerine market var!

Ve hâlâ bu şehirde bir “vakıflar bölge müdürü” var!

Soru basit:
Bir cami yerinden edilmiş,
Biri yıkılmış,
Biri sahipsiz bırakılmış…

Ama bir müdür yerinden bile oynamamış!

Konteyner Var, Çarşı Yok!

Malatya’da dükkanlar yıkıldı.
Esnaf, kepengi değil… umudu kapattı.
Sonra… konteynerler kuruldu.
Daha doğrusu: gelişi güzel, gelişi rast, gelişi nasılsa…

Bir sabah baktık, kuytuda bir yerde konteyner.
Kimse bilmiyor. Kimse gitmiyor.
Bir diğer sabah… konteyner bomboş.
Verilmiş ama gelinmemiş.
Alan var, kullanan yok.

Ama öbür tarafta bir esnaf var…
Kepenk açmaya hazır. Ticaret yapmaya dünden razı.
Ama konteyner yok!

Bazısı “depo” diye alıyor,
bazısı “bizim dükkan açıldı” deyip uğramıyor…
Ama hâlâ o konteyneri tutuyor!

Oysa belediyenin hemen yanındaki çarşı…
Cıvıl cıvıl.
İnsanlar geliyor, gidiyor.
Bir ticaret kültürü oluşmuş.
Ayaklar alışmış…
Ama arkadaki konteyner çarşı?
Adeta çöl.

Peki bu çarşıyı kim planladı?
Bu konteyneri kim verdi?
Esnafın esnaf olup olmadığına kim baktı?
Kimse!

Sistemde akıl yok,
dağıtımda mantık yok,
planlamada izan yok.

Kimi konteyneri depo yapıyor,
Kimi konteyneri hatıra diye saklıyor.
Ama esnaflık yapacak olan?
Konteyneri bile göremiyor!

Devletin kurduğu çarşıda…
esnaf konteynersiz,
konteyner esnafsız!

Ve hâlâ birileri çıkıp,
“Esnafa sahip çıkıyoruz” diyor.

Vali Gitti, Belediye Fark Etmedi!

Yeni valiyi tanıyamadılar.
Bir basın bülteniyle rezil oldular.
Aydın Baruş zannettiler…
Oysa koltukta Seddar Yavuz oturuyordu.

Devlet değişti…
Ama belediye hâlâ eski dosyada.

Kurumsallık dedikleri şey, galiba bir klasör ismi.

Belediyenin basın dairesi öyle “kurumsal” ki,
zamanı da valiyi de tanımıyor.
Tarihe bastığı gibi, isme de basıyor.

O kadar ciddiler ki,
belki de hâlâ Süleyman Demirel cumhurbaşkanı sanıyorlar.
Zihin, internetten hızlı değilse…
Google da çaresiz kalır!

Aynı şablon, aynı refleks, aynı afallama.
Sistem varsa da, işlemiyor.
Düşünce varsa da, yenilenmiyor.
Soru şu:
Valisini tanımayan bir belediye,
halkını nasıl tanıyacak?

Valiyle karıştıran bir akıl,
Malatya’yla neyi karıştırmaz ki?

Parkı Güder Yaptı Diye, Güdük Mü Saydınız?

Bir adam çıktı…
Adı Osman Güder…
Yaptı, etti, uğraştı…
Derme Deresi’ni şehirden uzaklaştırmadı,
Şehri Derme’ye yaklaştırdı.

Ağaç dikti, çim serdi, ışık yaktı.
Millet yürüsün, nefes alsın, otursun diye…
Park yaptı.

Şimdi?

Futbol topu aydınlatmaya değecek mi diye yürek sıkışıyor…
Bankların tahtası çatlamış,
Çöpler savrulmuş,
Kablolar sarkıyor…

Kim yaptı? Osman Güder.
Kim sahip çıkmadı? Yeni gelenler.

Meğer Malatya’da parklar da başkana göre nefes alıyormuş.
Senin başkanın yaptıysa kıymetli,
Benim başkanım yaptıysa metruk!

Varsa yoksa görmezden gelme var.
Vefasızlık var.
İnadına ihmal var.

Sahi…
Bu parkın suçu neydi?
Halka hizmet etmek mi?
Yoksa Osman Güder’in eliyle yapılmak mı?

Eğer mesele buysa,
O banklara yazalım bari:
“Bu oturma alanı bir önceki döneme aittir, kullanmanız siyaseten sakıncalıdır.”

Varsın yeşil alan kurusun,
Yeter ki rakip başkan sulamasın!

Kalem Hakkı:
Çalışmadı Ama Kutladı

Bülten dedikleri şey hizmetin karnesi olmalıydı…
Ama Yeşilyurt Belediyesi’nin bülteni, başkanın kutlama albümüne dönüşmüş.
İlhan Geçit Muharrem Ayı’nı kutlamış.
Babalar Günü’nü kutlamış.
Kurban Bayramı’nı kutlamış.
Afişe bak, her sayfada ayrı bir tebrik.
Sanki belediye değil, tebrik kartı firması.
Sıfır proje, bol poz.
Ne yol var, ne kaldırım, ne sosyal hizmet…
Ama Allah var, mesajlar dört dörtlük!

Yarın bir gün “Çilek Reçeli Günü”nü de kutlarsa, şaşırmayın…
Çünkü bu belediyede tek çalışan şey: mesaj servisi!

LAF EBESİ:

“Direksiyondan Protokole: Sabri Bayat Devri”

Şoför koltuğundan protokol önüne…
Sabri Bayat!
Malatya Belediyesi’nin sessiz koordinatörü.
Gözlük takar, susar… ama herkes bilir:
Belediyede düğmeye o basar!
Makamda Sami Er, sistemde Sabri Bayat.
Protokolde en önde oturur,
Ziyaret programlarını o yapar,
Telefon trafiğini o yönetir.
“Şoför” derler ama…
Fotoğraf konuşur.
Sabri Bayat bu karede sadece oturmuyor;
Malatya’daki güç dengelerini temsil ediyor.

FİSKOS MASASI:

Malatya’da bu hafta herkesin kulağı bir başka fısıltıya kesildi… Kulislerde ayak sesleri yükseliyor, perde arkasında hareket çok!

– Öznur Çalık Bakan mı Oluyor?

Kulisler kaynıyor… Kabine açıklanacakmış, eski vekil Öznur Çalık’ın bakan olacağı konuşuluyormuş. Şehirde “Geri dönerse kim susar, kim yol alır?” sorusu şimdiden sorulmaya başlandı!

– Bülent Tüfenkci’nin Adı Belediye ile Anılıyor!

AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci için “büyükşehir için hazırlanıyor” diyenler var. Bu kez Ankara değil, Belediye koridorları hedefte olabilir mi?

– Başkanın Gözü Meclis’te, Aşiretler Arkasında!

Yeşilyurt Belediye Başkanı İlhan Geçit’in gönlünde milletvekilliği yatıyormuş.
Kulislerde “Ankara yoluna hazırlık yapıyor” deniyor.
Aşiretler de boş durmuyor; destek mesajları şimdiden kulaktan kulağa yayılıyor!

– Valilik Eski Binaya Geri Dönüyor, Trafik Donuyor!

Malatya Valiliği, depremde boşalttığı eski binaya taşınacakmış. Altyapı yok, trafik zaten kilit… Şehir “daha ayağa kalkmadan, makamlar yer değiştiriyor” diye konuşuyor!

– Yeni Malatyaspor’da Belgeler, Kavga, Fısıltı!

Kulüp içi gerginlik ayyuka çıktı. Naylon fatura mı, şirket aktarımları mı, zimmet mi? Konuşulanlar ağır, belgeler ortada… Takım sahada değil, iddiaların ortasında savaşıyor!

Fiskos Masası kulak kabartmaya devam ediyor…
Çünkü Malatya’da olan bitenler, duyulanlardan çok daha fazlasını fısıldıyor!

Selam ve dua ile
Fiemanillah 

Yorumlar

  • yorum avatar
    Erol Yiğit
    13-07-2025 11:46

    Sn Murat bey derme parkı ile ilgili yorumunuz üzerine kendimi açıklama yapmak zorunda hissettim ben Osman Başkan döneminde ve Bayram başkan döneminde görev yapan bir belediye bürokratıyım o dönemde yapılan ve yetişmeyen parkın kalan kısmını Bayram Başkan döneminde tamamlamaya çalışıyoruz size yanlış bilgi aktarılmış kurumuş dediğiniz çimler yeni serilen çim alanımız yoksa ne kırkgöz sahil Parkı’nda ne derme Deresi Parkı’nda ne de Çarşıbaşı Parkı’nda herhangi bir durağanlık veya atıl kalmasına dair bir ima söz konusu değildir aksine Başkan bey bir an önce parklarımızın bitirilerek vatandaşın hizmetine girmesi için hızlandırmamız talimatını veriyor bilginize

  • yorum avatar
    Mehmet Gedik
    08-07-2025 07:57

    Vakıf malı, yetim malıdır. Bu ifade hem şer’an hem örfen kıymetlidir. Üç cami yıkılmış, bir tanesi yerinden edilip market yapılmış. Vakıflar Bölge Müdürü hâlâ yerinde oturuyorsa, burada sadece taşlar değil, vicdan da çökmüş demektir. Yazıdaki eleştiri yerinde ve ölçülü.

  • yorum avatar
    Hakan Bulut
    08-07-2025 07:57

    Ben konteyner çarşının tam göbeğinde esnaflık yapıyorum. Bazısı gelmiş ‘depo’ yapmış, bazısı daha kapısını açmamış. Ama çalışacak adam konteyner bulamıyor. Şehirde adaletli dağıtım yok. Bu yazı, bizim içimizi dökmüş resmen!

  • yorum avatar
    Cansu Akın
    08-07-2025 07:56

    Konteyner planlaması şehircilik açısından başlı başına bir fiyaskodur. Dağılımda ne veri var ne ihtiyaç analizi. Murat Çetin burada teknik değil, vicdani bir eleştiri getiriyor. Ve bence tam da bu yüzden etkili.

  • yorum avatar
    Melike arslan
    08-07-2025 07:45

    Vallahi trajikomik. Yeni valiyi hâlâ eski valinin adıyla anmak nedir ya? Belediyenin ciddiyetini bu kadar açık gösteren bir olay yok. Murat Bey yine taş gibi yazmış. Şimdi valiyi tanıyamayan halkı nasıl tanıyacak?

  • yorum avatar
    Suna Kılıç
    08-07-2025 07:44

    Ben Malatya’da yaşıyorum, vallahi her musibet bizim kapıyı çalıyor. Adam gelmemiş, belki işi vardı ama biz o kadar çok unutulmuşuz ki, bir bakan gelmeyince hemen isyan ediyoruz. Murat Bey güzel yazmış, siyasetçi gelmedi diye değil, ‘siyaset gelmedi’ diye üzgünüz. Yani dert bir kişi değil, bütün sistem!

  • yorum avatar
    Hüseyin Karaaslan
    08-07-2025 07:43

    Bu yazıyı okuyunca ne düşündüm biliyor musun? Şehirde bir bakan bekleniyor ama kimse neden gelmediğini sorgulamıyor. Murat Çetin tam da buna değinmiş. Asıl mesele şu: Devletin görevlisi İstanbul’da, İzmir’de yangında görev başında. Ama Malatya halkı artık o kadar sahipsiz kalmış hissediyor ki, gelen giden olmayınca hemen suçlu ilan ediyor. Bu da aslında halkın ne kadar yalnız hissettiğini gösteriyor.

  • yorum avatar
    Fikret Bayrak
    08-07-2025 07:42

    Devletin valisini tanımayan bir belediye yönetim anlayışında sıkıntı vardır. Kurumsal hafıza demek; sadece arşiv değil, saygıdır, farkındalıktır. Murat Çetin güzel anlatmış; zamanla yarışamayan akıl, güncelliği de kaybeder.

  • yorum avatar
    Remzi Yıldız (Erhan’a cevap)
    08-07-2025 07:35

    Kardeşim, yorumunu okudum da kusura bakma, yazıyı galiba ya okumadın ya da anlamak istemedin. Yazının hiçbir yerinde devlete laf yok! Adam, açık açık Sami Er’in devletin yaptığı işleri nasıl sahiplenip üstüne yattığını anlatmış.Sen kalkmışsın “200 yılda kurulan şehir iki yılda kurulmaz” diyorsun. Kim demiş kurulacak diye? Yazar da demiyor zaten. Ama şu soruyu soruyor: Madem bu iş zordu, neden Sami Er millete umut sattı?İnsan bir şey yapamayacaksa çıkıp “TOKİ benim işim” demez. Devletin yaptığını sahipleneceksen, eleştiriye de katlanacaksın. Yapamadın mı, dön de ki: “Bu benim işim değil, devletin işi.”Ama yok… İcraat yok, tabela var. Reklam var, hizmet yok. Bir de kalkıp buna laf edenlere “nankör” diyorsunuz. Nankörlük devlete değil, halkı aptal sananlara olur!Sen yazarı eleştireceğine, önce git Sami Er’e sor:“Niye her broşürde ‘Biz kazandırdık’ diyorsun, yapmadığın şey için neden övünüyorsun?”

  • yorum avatar
    Erhan
    07-07-2025 17:52

    200 yılda oluşan bir şehir yerle bir olmuş sen ve senin gibiler ediyor ki 2 yılda herşey tastamam olsun. bakın bir yere yeni bir şehir kurulsa hiçte bari yıkım ve enkaz kaldırma işleri olmazdı. devletimiz gereken herşeyi yapıyor .nankörlük yapıyorsunuz.güya bilinçlilik, farkındalık, duyarlılık taslıyorsun. nasıl olsa böyle şeyler özellikle malatyada alkış alıyor

  • yorum avatar
    Üst akıl
    07-07-2025 16:25

    Sami Er bir buçuk yılı geçmişi suçlayarak, İlhan Geçit taziye ve düğün ziyaretleriyle Bayram Taşkın ise trübüncü anlayışla piyasa algısı oluşturarak geçirdi.. Kaybeden Malatyalılar...

  • yorum avatar
    Ertan
    07-07-2025 15:34

    Malatya deprem sonrası bu kadar kötü durumdayken böyle kritik bir dönemde şanssızlık yaşıyor.. Bu başkanlardan olmaz

  • yorum avatar
    Meryem
    07-07-2025 11:45

    Osman Güder yaptı bu parkı. Şimdi oturacak bank yok. Ağaç kuruyor, çöp dolmuş. Belediye başkanı değişince hizmet de mi değişir? O ağaç hangi partiden

  • yorum avatar
    Zehra Arıkan
    07-07-2025 11:45

    Yeni vali geldi, eski valinin ismini kullandılar. Bu kadar kopukluk başka nerede olur? Kurumlar birbirini tanımazsa, vatandaşı nasıl tanıyacak?

  • yorum avatar
    Ahmet
    07-07-2025 11:44

    Vakıf malına yazık etmişler. Yetimin hakkı bu muydu? Bu işler ahirette sorulur

  • yorum avatar
    Cemal
    07-07-2025 11:43

    Sayın Kurum gelmedi diye hayal kırıklığı değil bizimkisi… Zaten gelen bir şey yok ki! Geldiğinde de ‘Fotoğraflık’ uğruyorlar. Malatya artık acıya alıştı da, ilgisizliğe alışamıyor

  • yorum avatar
    Ayşe
    07-07-2025 11:42

    Ben Malatya’da 68 yaşındayım, bu kadar sahipsiz kaldığını ilk kez görüyorum. Kurum gelmedi diye değil, bir tane çalışan sistem görmediğim için üzülüyorum.

  • yorum avatar
    Gülperi
    07-07-2025 10:03

    "Temmuz İtibarıyla Bakırçılar Çarşısı Tamamlanacak" Demişlerdi, Temmuz Geldi Ama Çarşı Hâlâ BitmediMayıs ayında yapılan açıklamalarda, Bakırçılar Çarşısı'nın Temmuz itibarıyla tamamlanacağı söylenmişti. Ancak Temmuz ayına girilmiş olmasına rağmen çarşıdaki çalışmalar hâlâ tamamlanmadı. Yerel yöneticiler Bakanın sözünü havada bıraktı. Hal böyle olunca, daha önce Malatya’ya gelip projeleri yakından takip eden Bakan Murat Kurum’un da şehre uğramaması şaşırtıcı değil. Çünkü ortada açılacak bir çarşı yok.

  • yorum avatar
    Resul
    07-07-2025 09:55

    Her seferinde bir afet bahanesi. Ama bizimki afet değil mi?

  • yorum avatar
    Sibel Koç
    07-07-2025 09:48

    Murat Çetin’in metni kriz iletişimi açısından da çok şey söylüyor. Bakan Kurum’un gelişinin iptali kadar, bu iptalin Malatya’da nasıl algılandığı önemli. Yazı, bu boşluğun “bilgi” ile değil “dedikodu” ile doldurulduğunu gösteriyor. Kurumsal iletişim zafiyeti, yerel yönetimlerin kendi propagandasına alan açıyor. Ve bu süreçte asıl kaybeden yine kamuoyu oluyor. Hasbihal, iletişim yönetimi dersi gibi.

  • yorum avatar
    Rıfat Yıldırım
    07-07-2025 09:48

    Eskiden devletin bakanı geldi mi halk toplanır, umut artardı. Şimdi bakan gelmeyince söylenti artıyor, çünkü umut yok. Bu yazı benim gibi yaşı ilerlemiş insanlar için acı bir hatırlatma: Devletin şefkati azaldı, siyasetin gölgesi çoğaldı. Bunu ancak bir Malatyalı bu kadar içeriden ve yakıcı bir şekilde yazabilirdi.

  • yorum avatar
    Ayşe Eryılmaz
    07-07-2025 09:47

    Bu yazı, bir şehirde siyasetin ne kadar “algı”ya hapsolduğunu gösteriyor. Bakan gelmeyince oluşan spekülasyonlar, kamu iletişiminin ne denli çürük olduğunu da ortaya koyuyor. Hasbihal, klasik siyaset eleştirisinin ötesine geçerek, kentli hafızanın nasıl örselendiğini anlatıyor. Malatya’nın sorunları bir bakanın gelişiyle çözülmeyecek kadar derin. Ve yazının en güçlü yanı, bu gerçeği edebi ama yalın bir dille ifşa etmesidir.

  • yorum avatar
    Mehmet Atilla Karahan
    07-07-2025 09:46

    Murat Bey haklı. Bakanın gelmesiyle gelen ne olacak ki? Yıllardır siyasetçi geliyor ama memlekette gelen sadece sel, deprem, musibet. Biz hep hazırlıklıyız da birileri bizi hiç hazırlamıyor. Bu yazı bizim mahallede herkesin konuştuğu şeyi net söylemiş. Siyaset dediğin şey artık bir gölge… Ama güneş doğmuyor, gölgede yaşıyoruz hâlâ.

  • yorum avatar
    Hümeyra Sönmez
    07-07-2025 09:46

    Malatya’nın “devlet” ile “siyaset” arasındaki ayrımı artık daha net görmesi gerekiyor. Murat Çetin’in yazısı bu anlamda sadece bir bakanın ziyaret iptalini tartışmakla kalmıyor, Malatya’nın kaderini belirleyen yapısal bir zihniyet sorununu ifşa ediyor: “Gölge siyasetçilik.” Yazı, Kurum’un gelmeyişini bir eksiklik değil, Malatya’nın nasıl yalnız bırakıldığını gösteren bir işaret fişeği gibi sunuyor. Hasbihal köşesi bu hafta sadece gündem yapmadı; şehir hafızasına da kazındı.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.