dore okulları
Malatya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.53
  • EURO
    35.00
  • ALTIN
    2435.4
  • BIST
    9767.75
  • BTC
    63793.38$

Nereden Başlayalım?

13 Aralık 2022, Salı 12:21
Nereden Başlayalım?

**

Bir program vardı; yarışmacılara, '100 kişiye sorduk 10 popüler cevap arıyoruz' şeklinde sorular yöneltilirdi. Bugün sokağa çıkıp 100 kişiye "Günümüz en önemli sorunu nedir, bu sorunu çözmek için nerden başlamalıyız?" sorusunu sorsak birbirinden farklı 100 cevap almamız çok olası. Çünkü öyle bir dönemden geçiyoruz ki herkes sadece kendi penceresinden bakıyor. Empatinin neredeyse yok olup gittiği, birçok kişinin sadece 'ben, benim' dediği ve bu durumun da popülerleştirildiği bir dönem. Belki bir dursak, sağımıza solumuza baksak; aslında insanın yaradılışı gereği BİZ olmadan BEN olamayacağını görürüz. 

Bugün şöyle bir söylem çok fazla dile getiriliyor 'Önce ben demelisiniz'. Fakat sonra şu ekleniyor: 'Önce kendinizi her bakımdan iyi yetiştirmelisiniz'. Bu düşünceye katılıyorum. Psikolojide kendini gerçekleştirme diye bir kavram vardır ve Maslow derki; ihtiyaçlar hiyerarşisindeki her bir basamağı tamamladıktan sonra ancak kendimizi gerçekleştirmiş oluruz. Yani hiyerarşideki her bir basamağı önce kendimizde tamamlamamız gerekir ki -kendimize katamadığımız bir şeyi bir başkasına katmamızda zaten düşünülemez- evet, bu noktada 'BEN' diyelim fakat bir seviyeye geldikten ve maddi manevi birikimler arttıktan sonra artık 'BİZ'  diyemiyorsak bu hayatta kimseye dokunamadan ve muhtemelen bir iz bırakamadan geçip gideceğiz demektir. 

İki mühendis düşünün; biri sadece işini yapıp maaşını alıyor, diğeri ise bunun yanında iyi mühendislerin yetişmesi için de çaba sarf ediyor. Siz hangisi olmak isterdiniz diye sormuyorum, siz hangisiyle çalışmak isterdiniz diye soracağım. Sanırım birçoğumuz aynı kişiyi düşündük. Peki, 'Biz neden o kişi değiliz?' diye kendimize sormamız gerekmez mi?
Doğduğumuz ilk andan itibaren bize hâkim olan ben duygusu ‘EGO’muzun yanında, hayatımızın ilerleyen zamanlarında toplumsal yanımızı da geliştirirsek; sağlıklı bir gelişim süreci başlamış olur diyebiliriz. İlk çocukluk yıllarında benmerkezci duygu bize hâkimdir ve bizi yönetir. Her şey bizim olmalı, istediğimiz her şeyi yapabilmeliyiz ve herkes bizim için çalışmalı. Bunları okurken şöyle düşünmüş olabilirsiniz ‘ÇOK İLKEL DÜŞÜNCELER’. EVET! Sağlıklı bir gelişim sürecinde bu düşünceler elbette bu şekilde devam etmez ve daha ‘toplum insanı’ olma yönünde evrilir. Ama maalesef bu evirilme durumu; günümüzde yanlış anne baba tutumları, telefon, tablet, bilgisayar gibi teknolojik aletlerin çocuklara sınır konulmadan verilmesi ile popüler kültürün getirdiği olumsuz davranış ve düşünce biçimleri sebebiyle istenilen veya olması gerekenden geride kalmaktadır.

Bugün bu düşünce tarzının getirdiği birçok psikolojik sorunla karşı karşıyayız. Bunların belki de en tipik olanı NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU. Narsist insanlar için tek gerçek kendileridir; tıpkı yeni doğan bir bebek gibi. Günümüzde bu bozukluk; -farkında olarak veya olmayarak- maalesef destelenmekte, özendirilmektedir. Reklamlarda, dizilerde, filmlerde aklınıza gelebilecek her mecrada insanın bu hayatta sadece kendisini düşünmesi gerektiği üzerine; manifestolar yazılmakta, konuşulmakta, anlatılmaktadır. 

Son olarak şunu söylemeliyim ki; ben dersek bir masada toplanamayız, bir ülkü etrafında birleşemeyiz; bir ailenin, bir toplumun, bir ülkenin ve bir dünyanın sağlıklı bir üyesi olamayız.

İki kelime, iki farklı dünya: BEN/BİZ.