dore okulları
Malatya
28 Mart, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.33
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2281.2
  • BIST
    9006.66
  • BTC
    70697.19$

Paketin ardındaki gerçek

09 Kasım 2019, Cumartesi 20:13

 

SESLİ MAKALE 

 

Sevgili takipçilerim bu hafta yine sizlerin isteği doğrultusunda mutlaka yazmalıyım dediğim bir konuyu ele alacağım. Bugün sizlere paketli gıdalardan ve alışveriş yaparken göz önünde bulundurmanız gereken şeylerden bahsedeceğim. Öncelikle alışverişe gitmeden önce bir liste oluşturmanız gerekiyor bana göre. Çünkü bu liste sayesinde hem sadece gerekli olan şeyleri alacaksınız hem de daha az kalori almış olacaksınız. Eğer çocuklarınız varsa onlarla beraber oturup bu listeyi hazırlamanız ve liste dışında bir şey almayacağınızı belirtmeniz iyi olacaktır. Çünkü çocuklarla gidilen alışverişlerde poşetler dolusu abur cubur alıyoruz genelde. Bu listede çocuklarınıza asla vazgeçemeyecekleri şeylerden iki ya da üç madde hakkı verebilirsiniz. Listeyi hazırladıktan sonra yola koyulma vakti. Mümkünse alışverişe yürüyerek gidin. Ve bence en önemli şey alışverişe giderken tok gidin. Çünkü aç olarak gidilen alışverişte hele de yoldan geçerken markete uğradıysanız canınızın istediği her şeyi o sepete atacaksınız. Karnınız doyana kadar yemek içmek dünyanın en güzel şeyi gibi gelebilir ama ardından yaşayacağınız pişmanlığı hiçbir koşu bandı azaltamaz. Markete girdiğinizde almak istediğiniz ürünleri elinize alın ve incelemeye başlayın. Bunu mutlaka çocuklarınıza da yaptırın. Mesela o asla vazgeçemeyeceği cips paketinin arkasındaki karınca duası kadar minik yazılmış ‘içindekiler' bölümünü okusun. Ve bilmediği kelimeleri not etsin. Daha sonra bunları araştırsın bakalım nelerle karşılaşacak. Bu bilinçle hareket etmek hem size hem çocuklarınıza ciddi faydalar sağlayacaktır. Gelin bakalım o cips paketinde neler var. Sadece patatesten yapılıyor neyi var ki dediğiniz o ürün patatesin en yüksek dereceli kızgın yağda kızartılması ile elde ediliyor. Daha çıtır olması için katı kızartma yağları kullanılıyor. Aynı katı yağlar fast food ürünlerde de kullanılıyor. Yani kızartma zararlı diyorum evet ama dışarda yediklerinizin yanında evde yaptıklarınız altın suyuyla yıkanmış diyebiliriz. Üstelik bir seferlik yağı kaç kez kullanıyorlar bilmiyoruz. Neyse o patates o ısıda kızartılınca zaten içinde besleyici pek bir şey kalmıyor. Bir de üstüne kızartma işlemi ile oluşan kanserojen ve damar tıkayıcı maddeleri hayal edin. Çifte zarar. Sonra bu patateslere aroma vericiler, koruyucular ve bol tuz katılıyor. Bakın tuz, yağ ve şeker öyle maddeler ki katıldıkları her şeye lezzet verirler. Ama aşırısı her zaman her şeyde olduğu gibi zararlıdır. Çok büyük firmalar ürettikleri ürünlere normalden çok daha fazla tuz kattıklarını kabul ediyorlar artık. Ve hatta tuzlu baharatlı bildiğimiz tatlara şeker katarak daha farklı bir aroma yakaladıklarını ve bu tatların bağımlılık yaptığını hiç de utanmadan itiraf ediyorlar. Neden utansınlar ki; bu bir endüstri. Ve kendilerinde her hakkı buluyorlar. Endüstri demişken şunu belirtmeden geçmeyeceğim ki; yediğimiz içtiğimiz her şeye karar veriyorlar. Yani Amerika'daki gıda endüstrisi glutensiz ürünler üretmeye başlıyor ve bütün dünyada gluten çok zararlı yememeliyiz diye söylentiler hızla yayılıyor. Doğru mu yanlış mı aldırmadan birilerini zengin ediyoruz. Çünkü o ürünleri onlar üretiyor. Burada tabii ki gluten hassasiyeti olan ya da çölyaklı bireyleri dâhil etmiyorum. Onlar zaten hiç gluten tüketmemeli ama biz sağlıklı insanlar maalesef duyduğumuz her şeye inanıyoruz.

Paketteki cipse dönecek olursak bir sürü katkı maddesiyle kaplanan ürünler ambalajlanıyor ve tüketiciye sunuluyor. Raf ömrü çok uzun olan bu ürünün tamamen zararsız olduğunu kim iddia edebilir ki?

Cips tek bir örnek, etiket okumak çok çok önemli bir konu. Aldığınız her ürün için geçerli bu. İnternette ‘E' ile başlayan gıda katkı maddelerini araştırırken Gıda Güvenliği Derneği'nin sitesine denk geldim. Katkı maddeleri ile ilgili çok güzel ve ayrıntılı bilgilendirme yapmışlar. Ayrıca çocuklar için Gıda dedektifi bölümü oluşturmuşlar. Siteyi incelemenizi öneririm.

Tüm yazdıklarımın sonucu olarak sizlere önerim şu olacak; bilinçlenmek konusunda hepimize çok iş düşüyor. Hepimiz araştırmak, sorgulamak ve öğrendiklerimiz sonucunda bazı şeyleri uygulamak zorundayız. Hele de anne babalar size çok iş düşüyor. Çocuklarınızı markete götürüp istediği her şeyi almak onlara iyilikten çok kötülük gibi görünüyor. Bunun yerine onlara anlayacakları şekilde anlatıp, o hiç vazgeçemeyeceği ürünün benzerini evde kendiniz birlikte yapabilirsiniz. Soru ve sorunlarınızı aşağıya yorum olarak yazabilirsiniz.

Sağlıklı ve mutlu haftalar diliyorum.

DİYETİSYEN İREM ERCAN