dore okulları
Malatya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.51
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2431.4
  • BIST
    9793.94
  • BTC
    64141.51$

Sığıra Gatma

28 Eylül 2022, Çarşamba 12:44
Sığıra Gatma

 

     Sabah namazından sonra mahallelerdeki evlerin kapısı açılır, akşam namazından sonra kapanırdı.
        O dönem hemen hemen her evin ineği vardı. Bu ineklerin yayılması (otlatılması) için bir “sığırcı” tutulmuştu. İneği olanlar, sabah erken saatlerde şuanki İnönü (yıkılan stat) Stadyumunun bulunduğu açık alana ineklerini götürür, sığırcıya teslim ederdi. Buna “sığıra gatma” (nahıra gatma) denirdi. 
       Genellikle, inekleri, evin küçük çocukları sığıra gatmaya götürürlerdi.
       Enteresan bir şey söyleyeyim sizlere. Sabah sığıra gatmaya biri tarafından götürülen inekler, akşam evlerine kendi başlarına gelirlerdi. Sabah birine ihtiyaç duyan inekler, nasıl oluyordu da akşam kendi başlarına evin yolunu bulabiliyorlardı, hala çözebilmiş değilim.
        İşte akşam gün batımında ineklerin eve gelmesinden sonra, açık olan sokak kapıları kapanırdı.
        İnekleri sağarken “dızzik” dahi yiyen, cefakar analarımız, inekleri otlatmaya gönderdikten sonra, işe girişirlerdi. Tezek yapanlar tezeklerini yapar, tezek yapmayanlar ahırın temizliğine girişirlerdi. Daha sonra avludan başlamak üzere, kapının önü bir güzel sulanır ve süpürülürdü. 
       Bu saatlerde her evin kapısının önünü sulayıp süpüren bir kadına rastlardınız. Komşu kadınlar, hem temizlik, hem de sabah sohbeti yaparlardı. Bu temizlikten dolayı tüm mahalle pırıl pırıl, dolayısıyla  tüm Malatya tertemiz olurdu.
       Kapının önünün temizliğinden sonra, kocanın ve çocukların kahvaltısı hazırlanırdı. Kocasını işine, çocuklarını da okula gönderdikten sonra, analarımız "dinlenirdi" diyeceğimi zannediyorsanız yanılıyorsunuz.
       Evin iç temizliği, ekmek yapımı, evin pardahlanması,  çamaşır, bulaşık, yoğurt yapımı, yayıktan tere yağı çıkarılması, akşam için yemek hazırlanması, ineğin otlamadan gelip sütünün bir daha sağılması, çocukların okuldan, kocanın işten gelmesi ve akşam sofrasının hazırlanması. Yemekten sonra bulaşık, kocanın kahvesinin yapılması, yatakların serilmesi ve çocukların yatırılması. 
      Sıkıldınız değil mi?  Az bile yazdım. İnanın yazdıklarımın fazlası var eksiği yok. Analarımızın yaptığı işler bunlarla da sınırlı değildi. Onun için hep diyorum ya; “O dönemin kadınları eli öpülesi kadınlardı” diye.
      Selam olsun tüm ülkenin cefakar annelerine...