dore okulları
Malatya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.23
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2416.4
  • BIST
    10268.58
  • BTC
    62280.66$

Sokağa düşen meslek kalaycılık

02 Ocak 2024, Salı 15:13
Sokağa düşen meslek kalaycılık

Eskiden evlerimizde kullandığımız tüm mutfak araç-gereçlerinin hemen hemen hepsi bakırdandı. Çatal, kaşık, kepçeden tutunda cezve, tas, maşrapa, süzgeç, kapaklı tabaklar, tava, leğen, kazan, kova ve sitile kadar her şey bakırdandı. Bu bakır kaplar da kalaylı olarak kullanılırdı. Zamanla kalayı bozulanlar olunca yeniden kalaylatılırdı. Evlenecek kızların çeyizlerine bu bakır kaplardan da mutlaka konurdu.

Zamanla bunların yerini çok daha ucuz olan alüminyum aldı. Uzun süre kullanımda kalan alüminyumun sağlığa zararlı olduğu anlaşılınca yerini çeliğe bıraktı. Şimdi artık mutfak gereçlerinin çoğu plastik, emaye, teflon ve çelik gibi maddelerden yapılmaktadır. 
    Bakır olan mutfak malzemeleri günümüzde tarihi birer süs eşyası olarak saklanmakta veya pek azı kullanılmaktadır. Eskiden Malatya da olduğu gibi hemen hemen her ilde bakırcılar-kalaycılar çarşısı vardı. Zamanla bu çarşıdaki dükkanlar tek tek kapanmaya, bakır döğen çekiç sesleri kesilmeye, kalaycı körükleri sönmeye başladı.
    Günümüzde özellikle büyük şehirlerde bazen, Sokak sokak tezgah açıp bakır kapları pırıl pırıl gümüşe çeviren seyyar kalaycıları görmekteyiz. Bu seyyar kalaycılardan biri olan Bayram Usta kalay işleminin 6 aşamalı yapıldığını anlattı.

    Önce kalaylanacak bakır kap ısıtılır. Sonra kalaycıların kullandığı özel tuz ruhu ile iyice temizlenir. Daha sonra ince kum ile kumlama yapılarak temizlemeye devam edilir. Temizleme işlemi biten kap, gerekirse çekiçleme işlemi ile ezik ve bozulmaları varsa düzeltilir. Tekrar ısıtılıp nişadır sürülür. Ondan sonra da eritilmiş kalay, bolca pamukla bakırın üzerine iyice sürülerek kalaylama yapılır. Parlatma işleminden de geçirilince gümüş gibi parıldar. 


 (Bir bakır kovanın kalaylanma aşamaları.)

    Eskiden Malatya da çocukları okumaya teşvik etmek için “Bak, okumazsan kalaycı çırağı olursun” derlerdi. Elleri yüzleri isli, körük çeken, kocaman bakır kazanların içine girip ayaklarıyla kumlama yapmak için sağa sola dönen, yıllar öncesinin kalaycı çırakları hala gözümün önündedir.  Türkülere dahi konu olan bu meslek şimdi unutulmaya yüz tutmuş, kalaycı dükkanları kepenk kapatmıştır.

    Bakır kaplar kalaylansın
    Şu odada bir mum yansın
    Uyuyan bahtım uyansın
    
    Kalaycılar kalay yapar
    Bakırları gümüş yapar

    Ana ana niye verdin beni kalaycıya
    Kap kalaylamıyor, kalaylamıyor…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.