TOKİ'den Sürpriz Borç Kutusu: Aç, Borçlan, Şikayet Etme!

Ev… Bir çatıdır önce. Sonra güven, sonra huzur. Bir annenin kucağı gibi sarar insanı.
Ama şimdi Malatya’da, depremle evsiz kalan binlerce insan, o çatının altında değil; belirsizliğin ortasında yaşam mücadelesi veriyor.

Malatya Valiliği, AFAD tarafından konut tahsis edilen 5 bin 45 hak sahibinin hâlâ borçlandırma işlemlerini tamamlamadığını duyurdu. 
Kamuoyuna yapılan duyuruda, 20 Mayıs ile 18 Temmuz tarihleri arasında işlemlerini tamamlamayanların hak sahipliklerinin iptal edileceği belirtildi. İnsan, neye imza attığını bilmeden nasıl olur da “hak sahibi” kalabilir?
AFAD’ın uyguladığı bu sistemin basit bir mantığı var aslında, belki de fazla basit:
Ne kadar borçlandığını bilmeden imzala. Maliyet belirsiz.  Ödeme planı belli değil. Düşünün… Size bir ev verildiği söyleniyor. Ancak size ne maliyet söylendi, ne ödeme şartları. Sadece bir kâğıt uzatılıyor: “İmzala, yoksa hak sahipliğin gider.” Denilen bu.
Peki bu, vatandaş için bir hak mı?

BELİRSİZLİĞİN BÜYÜK YÜKÜ

Özellikle  rezerv alanlardaki vatandaşlar, bu sürecin en mağdur kesimi. Evleri yıkılmış, yerine bir çivi bile çakılmamış. Sahada ne temel var, ne tabela. Ama ellerine bir borç senedi tutuşturulmuş. Üstelik içinde ne rakam var ne şart.
Ve şimdi bu insanlar, “Eğer 60 gün içinde bu bilinmezliğe imza atmazsanız, hakkınızı kaybedersiniz” söylemiyle karşı karşıya.

HAKKINI ARAMAK MI?

Ama bu millet ne krediye, ne borca, ne krize yabancı. Yabancı olduğu tek şey, bilgisizliğe rağmen imza atmaya zorlanmak... Devlet baba, çocuklarına “sürpriz” yapmamalı. 

EVLATLARIMIZIN GELECEĞİNE BELİRSİZLİK Mİ MİRAS BIRAKACAĞIZ?

Eskiden gençler, evi olmadan evlenemezdi.
Şimdi ise, borcu olmadan evlenemiyor.
Yeni nişan bohçalarının içinde çeyrek altınla birlikte TOKİ borçlandırma senetleri var.

Bir hakkı kazanmak, bir mecburiyete razı olmak değildir. Hele ki hak sahipliği, hukuki tanımıyla bir güvence sunmalı. Ama burada vatandaşa sunulan tek şey: “İmzalarsan bir evin olur. Ama kaç paraya olur, biz de bilmiyoruz.”
Bu, sadece bir imza değil. Bu, bilinmeyene atılmış bir el.
Ne zaman? Kaça? Cevap yok.
Borç, ödenir. Ama belirsizlikle yaşamak zor. 

Sevgiyle Kalın