dore okulları
Malatya
03 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.39
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2397.1
  • BIST
    10208.65
  • BTC
    59801.96$

Yaz kalbine ey yolcu, adım “Beton” benim!

20 Nisan 2024, Cumartesi 12:17
Yaz kalbine ey yolcu, adım “Beton” benim!

13 yıl önce, 26 Nisan 2011 tarihinde, sosyal medya platformlarında ve gazetelerde aşağıdaki yazıyı yazmış, adeta canhıraş bir şekilde feryadı figan etmiş, 6 Şubat felaketini daha o zamanlardan haber vermişim.
Keşke haklı çıkmasaydım!
Buyrun, okuyun:

* * *  

Yaz kalbine ey yolcu, adım “Beton” benim!

Tecdem
Pembem, yeşilim, tadım, kokum müjde benim…
Altın yemişiyle dalları secde benim…
Diller derler ki: “Malatya’nın gözbebeği”
Yaz kalbine ey yolcu, adım Tecde benim.
                                          Arif Nihat ASYA


Bir ayva ağacının dibine oturup konuştuğunuz, dertleştiğiniz oldu mu?
Gövdesini sevdiğiniz, iki dalın arasında yatıp uyuduğunuz oldu mu? Ağaçların dili yok, hiç konuşmaz, sizi anlamaz, canı yok mu sanırsınız?
Sizi hissetmez, size cevap vermez mi sanırsınız?
Alize rüzgârlarının esintisi eşliğinde kuşların kanatları gibi çırpınan yaprakların her hışırtısı hangi ninnileri terennüm eder, duyar mısınız?
Peki, bir ağacın dalını hafifçe eğip koynunuza alarak sevdiğiniz oldu mu? Bir yaprağı koparıp dilinizle ıslattıktan sonra alnınıza yapıştırdınız mı? Ya da yine bir yaprağı kopartıp okumakta olduğunuz bir kitabın arasına koydunuz mu?
Ya da bir şeftali ağacının gövdesine yaslanıp sarhoş(sermest) oldunuz mu?
Gölgesiyle size serinliği yaşatan, bütün kollarını açıp sizi kucaklayan bir söğüt ağacının ne kadar misafirperver olduğunu bilir misiniz? Dallarını yerlere kadar bırakıp, önünüzde eğilen, size sonsuz saygı duyan söğüt ağacını?
Ya kovuğunda sevimli sincapları barındıran ceviz ağacı? Yeşil ve iri yapraklarıyla size selam duran ceviz ağacını?
Sizler ibadet eder, zikir çeker de onlar Yaratıcıya boyun eğmezler mi? Siz aç kalınca ağlar da onlar gözyaşı dökmezler mi? Hele bir onları susuz bırakın, bakın bakalım yaprakları nasıl solar, dalları nasıl da merhamet dilenircesine yerlere eğilir.
Sağlığın ve zenginliğin menşei ağaçları kestiğinizde, aslında siz huzurun köküne balta vuruyorsunuz demektir. Ah bir anlasanız ve bilseniz…
Sizi gidi ağaç katilleri, sizi!
* * *  
Ağaçsız kalan toprağın erozyonla kaybolup gittiği söylenir, bilir misiniz ki, asıl erozyona uğrayan ağaçsız kalan insan ruhudur. Ağaçlar kesilince toprak kayar evet ama en önemlisi duygular gider, şiir gider, edebiyat gider, ruh gider, can gider, hayat gider.
Malatya’nın tarihiyle özdeşleşmiş, meyve ağaçlarıyla ünlü Karakavak, Çilesiz, Tecde, Barguzu (Bostanbaşı), Kilayik (Yakınca)’da imar düzenlemesi adı altında yapılan katliamı ve vahşeti gördükçe içim sızlar, yüreğim “cız” eder. Ruh halim bozulur da bozulur. Her sabah kahvaltı için cam kenarına oturduğumda, bir yıl öncesine kadar ta Gündüzbey’e kadar uzanan uçsuz bucaksız meyve bahçelerinin yerine şimdi mantar gibi biten 12 katlı iğrenç ve korkunç binaları gördükçe yüreğim param parça olur.
Bilaistisna her sabah beddua eder dururum buraları imara açan çok değerli yöneticilerimize… Bahçelerin içinde gizlediği ve yaşattığı o güzelim kültüre, edebiyata, geleneğe, hayat tarzına kasteden çok muhterem yetkililere… Gelecekte buraları tarih kitaplarında görecek olan nesillerin adına utanç duyarak, bunlara engel olamamanın ezikliğini yaşayarak söylenip duruyorum kendi kendime…
Rüzgârı susturdunuz, kuşların sesini kestiniz, dereleri yok ettiniz, suları çektiniz, ruhumuzu, kültürümüzü, gökyüzünün maviliğini, yeryüzünün yeşilliğini sattınız…
Ey Arif Nihat Asya! Tecden yok artık, pemben yok, tadın yok, kokun yok artık! Altın yemişiyle dalları secde etmiyor artık! Diller demiyor “Malatya’nın gözbebeği Tecde” artık!
Şiirini de sattılar, imara açtılar, ne yazık ki!
Yaz kalbine ey yolcu, adım “Beton” benim!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.