dore okulları
Malatya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.54
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2426.4
  • BIST
    9672.62
  • BTC
    63700.12$

Yemek yemeyi çok seviyoruz

31 Mayıs 2020, Pazar 07:21

 

-SESLİ MAKALE-

 

Değerli takipçilerim bu hafta sizlerle en sevdiğimiz eylemlerden birini konuşmak istiyorum. Konumuz hayatta kalabilmemiz için olmazsa olmaz olan şey; yemek yemek.

Beslenmek en temel ihtiyaçlarımızın başında gelir. Bu ihtiyacımızı besinlerle karşılarız. Bunu herkes bilir zaten de niye yazma gereksinimi duydum dersiniz? Günümüzde maalesef daha zayıf görünmek uğruna insanlar evine bile sokmaması gereken saçma sapan şeyleri büyük bir cesaretle vücuduna alabilmekte. Gerçekten akıl sır erdiremediğim bir olay bu. Rabbimin bizlere lutfettiği bu kadar güzel nimetler varken bir insan ‘zayıflamak' uğruna neden olur olmaz her şeyi tüketir ki! Kaldı ki bu ürünlerin zararlarına değinmiyorum bile.

Lütfen besinlere sadece kilo yapan şeyler olarak bakmayın. Besinler hayatta kalmak ve sağlıklı bir vücuda sahip olabilmek için ihtiyacımız olan ögeler içerirler.

Beslenmek temel fizyolojik bir ihtiyaç olmanın yanısıra aslında bizlere keyif veren, motivasyonumuzu yükselten bir eylem. Ailemizle, sevdiklerimizle beraberken muhabbetimizi tatlandıran bir güzellik. Neden böyle bir güzellikten mahrum kalalım ki? Önceki yazılarımdan zaten diyet yapmanın aç kalmak olmadığını biliyorsunuz. Yeterli ve dengeli beslenme ile sağlıklı bir vücudun ve mutluluğun muhakkak bir ilgisi var. Ama tabii ki mutlu olacağız diyerek fazla fazla tükettiğimiz besinler ilerleyen süreçte pişmanlığa sebep olabilmekte. Her konuda olduğu gibi beslenme konusunda da itidalli olmak çok önemli. Bu hususta ben bütün danışanlarıma dengelemeyi öğretiyorum. Bazen gerçekten çok sevdiğiniz, asla vazgeçemeyeceğiniz ve yememek konusunda kendinize hakim olamadığınız besinler olabilir. Bilmeniz gereken en önemli şey o besini tükettiğinizde nasıl dengeleyeceğiniz ve tabii ki ne kadar tüketeceğiniz.

Bu hafta ben sizlere sevdiğiniz besinlerden vazgeçmeden nasıl düzenlemeler yaparak tüketebileceğiniz konusunda öneriler sunacağım:

  • İlk ve bence en önemli öneri yemekleri küçük lokmalar halinde alıp yavaş ve iyi çiğneyerek tüketmeniz. Çiğneme eylemi beslenmenin aslında belki de en önemli adımı diyebiliriz. Çünkü sindirim ağızda başlar ve dişlerimizin diplerinden bile çeşitli enzimler salgılanır. Çiğnemek eyleminin bir nimet olduğunu sakın unutmayın. Sulandırıp içerek beslendiğinizi sandığınız tozların size hiçbir fayda sağlamayacağını lütfen aklınızdan çıkarmayın.
  • Porsiyon kontrolü sağlamak amacıyla daha küçük tabaklarda ve masadaki her bireye ayrı tabak hazırlayarak yemek yiyin. Aynı tabağa kaşık sallamayı seviyor olsak da bu şekilde çok daha fazla miktarda yemek tüketiliyor.
  • Tabağınıza yemekleri kaşıkla sayarak koyun. Örneğin, 20 kaşık pilav kulağa çok fazla geliyor. Ancak ölçmeden yediğiniz tabaklarda kaç tane yirmi kaşık pilav oluyor bilemiyorum.
  • Önemsediğim başka bir konu özellikle yağlı yemekler yenirken yağının tabakta bırakılması. Evet belki o yağlı suya ekmek banmayı daha çok seviyor olabilirsiniz ama her sevgi fedakarlık gerektirir bunu unutmayın.
  • Özellikle kilo problemi yaşıyorsanız yemek öncesi ve sırasında su içmenizi tavsiye ediyorum. Böylece mide hacminiz dolacağı için tüketeceğiniz besin miktarı azalacaktır.
  • Her lokmadan sonra olabildiğince çatalı ve kaşığı masaya bırakmanız da tüketeceğiniz besin miktarını azaltacaktır. Çünkü tüm bu öneriler yemek yeme sürenizi uzatarak beyninize ve midenize zaman kazandırır. Unutmayın tokluk sinyali beyninizden midenize 15 – 20 dk arasında iletiliyor. Bu arada ne kadar yemek yiyeceğiniz ise tamamen size bağlı !
  • Katılmanız gereken doğum günü gibi özel günlerde tüketeceğiniz yüksek kalorili besinlerden sonra dengelemeniz çok önemli. Dengeleme konusunda bir beslenme uzmanından destek almak çok büyük fark yaratmaktadır.
  • Öğün aralarında hissettiğiniz açlık duygusunun gerçekten açlık olup olmadığını anlamak için öncelikle su için derim. Çoğunlukla vücut susuz kalır ancak bunu açlıkla karıştırıp ayaküstü kalorili besinler tüketilebilmekte. Vücudunuzun suya ihtiyacı olduğunu lütfen unutmayın.
  • Yemek yerken ayaküstü değil de oturarak ve masada her gün farklı bir sandalyede oturarak yemenizi öneririm.
  • Evinizdeki abur cubur çekmecesini olabildiğince uzak ve zor bir noktaya taşımanızı ayrıca tavsiye ederim.
  • Alışverişe çıkarken özellikle aç karnına çıkmayın. Sonra raflar arasında gezinirken aldığınız besinlere siz bile inanamazsınız.
  • Canınız sıkıldığında yada çok yüksek kalorili besinler istediğinde yemek yemek yerine farklı aktivitelere yönelmenizi öneririm. Yürüyüş yapmak, müzik dinlemek, bir şeyler okumak iyi olabilir. Ancak aklınızdaki yiyecek yüzünden kitaba odaklanamıyorsanız direk bir bardak su içip kendinizi spora verin derim.

Unutmayın yemek yemek vicdan azabı duyacağınız yada kendinizi cezalandıracağınız bir eylem değil. Yediğiniz için suçluluk duymak yerine doğru besinleri, doğru zamanlarda, doğru miktarlarda tüketmeniz sizi çok daha mutlu ve sağlıklı yapacaktır.

Sağlıklı günler diliyorum.

Diyetisyen İrem ERCAN