Yine Aynı Sınav, Yine Aynı Film
22 Haziran 2025, Pazar 13:53
Bir sınav düşünün...
İki gün sürsün, milyonlarca gencin kaderini belirlesin, anneler-babalar okul kapılarında dua etsin, sabah saatlerinde şehirler adeta dursun.
Evet, yine geldik haziranın en gergin hafta sonuna: YKS maratonu.
Malatya’dan Edirne’ye, Rize’den İzmir’e, Mardin'den Denizli'ye kadar her sokakta bir öğrencinin heyecanı, bir annenin gözyaşı, bir babanın çaresiz bakışı var.
Ancak sadece bu duygular değil, manzaranın değişmeyen kareleri de var:
Nüfus cüzdanını evde unutanlar,
toplu taşıma aracını kaçıranlar,
küpesini çıkaramadığı için sınava alınmayanlar,
ve en çok paylaşılan sahne: okul duvarından içeri atlamaya çalışan gençler...
Bu kareler, her yıl değişmeyen bir senaryo gibi sosyal medyada milyonlarca kez dönüyor.
Sosyal medyada bugün gezerken yine aynı videolara rastladım; sınava geç kalanlar, duvardan atlayanlar, kimliksiz kapıda kalanlar… Tonla var.
Eminim siz de denk gelmişsinizdir.
Bu bir sistem hatası değil mi?
BU TABLOYA ALIŞANLAR SINAVA GİRMELİ
Her yıl aynı sorunları yaşıyoruz, ama kimse kendini bu sorulara muhatap saymıyor:
Neden bir genç sınav yerine ulaşmak için maraton koşmak zorunda kalıyor?
Neden kimliksiz gelen öğrenciye “girmeyin” demek, sisteme uygun düşüyor, ama o çocuğun bir yılının çöp olması kimsenin vicdanına dokunmuyor?
Bu kadar kritik bir süreçte, neden hala yüz binlerce genç, sınavdan çok sınav günüyle sınanıyor?
Acı olan şu: Sisteme uymayan çocuk değil, sistemin insani refleksi yok.
Oysa;
Nüfus cüzdanı unutulduysa, kimlik tespiti için dijital sistem neden devreye alınmıyor? Yaşadığımız çağda bu çok mu zor?
Geciken öğrenci için toleranslı bir “bekleme süresi” neden tanınmıyor?
Giriş kapılarında bir öğretmen, bir eğitimci eşliğinde destek birimi neden olmuyor?
BU BİR SINAVDAN FAZLASI
Bu sadece bir test değil.
Bu, bir toplumun gençlerine ne kadar kıymet verdiğinin sınavı.
Velisiyle kavrulan, şehir içi ulaşımda kaybolan, kapıdan çevrilen her çocuk; aslında bu sistemin “kaybolmuş vicdanını” da gösteriyor bize.
Oysa o gençlerin gözünde sadece bir diploma değil, bir ömür saklı.
Bir sınav kağıdının içinde; hayal var, fedakârlık var, bazen aç geçen günler, bazen gece boyunca çalışılmış sessizlikler var.
Şimdi diyorum ki:
Bu sınavı yalnızca öğrenciler kazanıp kaybetmiyor.
Bu sınavda sistemi kim kurduysa, kim uyguluyorsa; o da sınıfta kalabilir.
Eğitim dediğimiz şey sadece sınıfta oturmak mı, yoksa hayatı anlamak mı?
Ve biz...
Kapıdaki görevliyi, ekrandaki sistemi, kuralları yazanları, uygulayanları öyle mekanikleştirmişiz ki; bir çocuğun heyecanı, telaşı, insani hali artık görünmez olmuş.
Robotlaşmışız. Kural var, duygu yok. Madde var, merhamet yok. İnsan yok.
Her şeye rağmen…
Toplu taşıma aracı kaçırdığı için sınava alınmayan, okul duvarından atlamak zorunda kalan o gençlere...
Ve iki gündür sabırla, inançla, ter döken tüm gençlere... Başarılar diliyorum.
Gerçek sınav kâğıtta değil, hayatın ta kendisinde çünkü.
Sevgiyle Kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.