dore okulları
Malatya
24 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.54
  • EURO
    34.92
  • ALTIN
    2426.0
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66656.04$

Yine bir seçimin arefesindeyiz

01 Ocak 2019, Salı 08:50

Yine bir seçimin arefesindeyiz. Öncelikle yapılacak seçimlerin barış ve huzur içerisinde geçmesini ve güzel hizmetler yapacak adayların iş başına gelmelerini temenni ediyorum. Seçimler olacak ve bizler yaşadığımız bölgelerin yöneticilerini seçeceğiz. Burada hem adaylara hemde seçmenelere duyarlı ve şuurlu davranmak düşüyor. Şu an aday adayları açıklanıyor ve sonrasında adaylar belirlenecek ve seçimler olacak. Bu süreç içerisinde özellikle  nüfusun az olduğu ve herkesin birbirini tanıdığı mahalle ve köylerde bazı noktalara dikkat çekmek istiyorum.

Her şeyden önce bu bir hizmet yarışıdır ve kanuni gerekliliklere haiz herkesin aday olma hakkı vardır. Seçimleri değişik menfaatlere ulaşmak için bir araç gibi görmemek, bir kabile savaşı yada gurur meselesi haline getirip ‘'çamur olsun bizden olsun'' taassubuna indirgememek çok önemlidir. Yoksa inatlaşmalar, kavgalar başlıyor ve tamiri imkansız kırgınlıklar, küslükler oluyor. Diğer yandan liyakatlı olan değil akrabası çok olan iş başına geliyor ve tabi kavgayla geldiği için seçimden sonra bölünmeler oluyor, köylü artık bırakın biraraya gelip  ortak bir iş yapmayı  birbiriyle selamı sabahı dahi kesiyor. Eee bir taraf çetin bir savasin muzafferi diger taraf ise kaybeden psikolojisini yaşıyor..

Diğer yandan devşirme oyu da doğru bulmuyorum. Yani seçim yaklaşınca adaylar başka şehirlerde yaşayan akrabalarının ikametgah kayıtlarını geçici olarak kendi bölgesine aldırıyor ve kendisi için oy kullanmasını sağlıyor ve bazen sırf bu oylar yüzünden seçimi kazanıyor. Aslında buda bir  hile dir. O yerin idarecisini orada daimi ikamet eden dolayısıyla idareciyle her zaman muhatap olacak olan ve icraatlarından direk etkilenecek olan kişiler seçmelidir.

Bir muhtar profili oluşturulmalıdır. Muhtar adaylarında belli kriterler aranmalıdır. Muhtar sadece resmi kurumlarla iyi iş tutan diğer tabirle ‘'tuttuğunu koparan'' değil, bundan daha önce kucaklayıcı ve birleştirici birisi olmalıdır. Toplumun önderi olmayı becerebilen, kin tutmayan, affedici, birleştirici, adil ve sabırlı olması gerekiyor.

Şu anda bir muhtar profili olmadığı için en azından seçilen muhtarlara yönelik yöneticilik, halkla ilişkiler ve kriz yönetimi gibi eğitimler verilmelidir. Seçildin hayırlı olsun, al mührünü oku bildiğini tarzı yaklaşım çok sorunlara sebep oluyor. Çünkü idare tarzı ve şekli kişinin karakterine, sahip olduğu bilgi ve tecrübesine kısaca onun küçük dünyasına ve hayata bakışına bırakılıyor.

Aklıma Şeyh Edebali'nin Osman beye öğütleri geldi. Hala taptaze ve yönetici olan herkese yol haritası çiziyor.

Ey Oğul!

Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak sana.. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana..

Oğul!

Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!.. Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir. Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır.

Bu öğütlerin ışığında bizi yönetecek idarecilerimizin seçilmesi dileğiyle. Hayırlı seneler