Malatya
14 Haziran, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    38.77
  • EURO
    43.89
  • ALTIN
    4143.5
  • BIST
    9.391
  • BTC
    102916.45$

Yürekli Kadın: "Sustum, Anlamadılar… Konuştum, Suçlu Oldum."

13 Haziran 2025, Cuma 12:22
Yürekli Kadın: "Sustum, Anlamadılar… Konuştum, Suçlu Oldum."

Malatya’nın Pütürge ilçesinden gelen o haber…
Bir kadın, sözlü tacize uğradığını iddia ediyor.
Ve sonra…
Silahını çekip vuruyor.
O anı kaydediyor.
Paylaşıyor.
Ve tutuklanıyor.
Bitti sanıyorsunuz değil mi?
Hayır.
Asıl şimdi başlıyor.
 Bir kadının sessizliğini en çok, bastırmak zorunda kaldığı çığlıkları anlatır.
Malatya Pütürge’de yaşanan olay… O görüntüler. O silah sesi. O kadının gözündeki kırılmışlık… Belki de hepimizin içine işledi.
Olayın sadece bir "taciz vakası" olarak sunulması ne kadar eksik aslında. Çünkü bu, sadece bir anlık öfke değil. Bu, bir kadının defalarca duymazdan gelinen sesinin, son çareyle yankıya dönüşmesidir.
Ve işte tam burada başlıyor anlamamız gereken asıl şey…

Taciz, Yalnızca Bir Kelime Değildir

Taciz, sadece birkaç kötü söz ya da rahatsız edici bakış değildir. Taciz, bir kadının güvenle yürüyemediği sokak, rahatça konuşamadığı bir iş ortamıdır. Kimi kadın için de evidir.  Taciz, bir kadının önce cesaretini, sonra benliğini, sonra da inancını kırar.
Kadınlar bu toplumda, tacize uğradıklarında ilk önce utandırılırlar.
“Ne giydin?”
“Ne dedin?”
“Acaba yanlış mı anladın?”
Sonra susturulurlar.
“Boş ver, büyütme.”
“Polise gitme, adın çıkar.”
“Kimse sana inanmaz.”

Kurşun Değil, Yılların Birikimi Konuştu

Pütürge’deki kadını yargılamadan önce, onun içinden geçtiklerini anlamaya çalışmak gerek.
O tetiğe sadece bir parmak değil; yılların korkusu, utancı, çaresizliği dokundu.
O kadının gözünden akan yaşlar, sadece “bugün” yaşadığı bir olayın değil, belki de yıllardır içinde tuttuğu "ben de varım" çığlığının yankısıydı.
O silahı çekti diye onu kahraman ilan edemeyiz, ama onu hemen suçlu ilan etmek de insafsızlık olur.
Çünkü hiçbir kadın, güvenli bir ülkede, adaletin kendisine uzanabileceğine inandığında, şiddeti kendi eliyle çağırmak istemez.

Yürek Taşımak Herkesin Harcı Değil

O kadının yaptığı şiddet mi?
Evet.
Ama o şiddetin ardında sadece bir silah yoktu.
Orada, görmezden gelinen yıllar, duyulmayan çığlıklar, yok sayılan hayatlar vardı.
Kimse durup da şunu sormuyor:
“O kadın ne yaşadı da bu noktaya geldi?”
“Neden bu kadar yalnız kaldı?”
Çünkü yürekli olmak, sadece bağırmak değil.
Yürekli olmak, korkarken yürümek.
Yalnızken dik durmak.
Kimsenin duymadığı bir çığlığı dünyaya duyurmak.
Ve o kadın, belki istemeden, belki farkında olmadan hepimizin yerine bağırdı:
“Ben buradayım. Susmuyorum.”

Yürekli Kadınlar Yalnız Değildir

Bu yazıyı okuyan kadın, belki sen de sustun. Belki sen de yaşadın. Belki kimseye söyleyemedin.
Bil ki, suçlu sen değilsin.
Suç, sana o anı yaşatan, seni susturan, seni yok sayan sistemdedir.
Yürekli kadın olmak, bazen susarak değil; ayağa kalkarak olur.
Ama keşke her kadın hakkını ararken, eline silah almak zorunda kalmasa…
Keşke bu toplum, kadınları yargılamadan önce, onları dinlemeyi öğrenebilse.

Sevgiyle Kalın...

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.